Bir Ayet Bir Tavsiye [Güncel]

Ramazan ayı boyunca bir ayet ve ayetten çıkardığımız kısa bir ders/tavsiye paylaşacağız inşallah.
Rabbim hepimize anlamayı ve yaşamayı nasip etsin.. Amin.

1- “O Kur’ân sana ve kavmine bir Zikir (uyarı, şan ve şeref)dir ve yakında (ona uyup uymadığınızdan) sorulacaksınız.”
Zuhruf Suresi, 44. Ayet

SINAVA HAZIR MISINIZ?
Önümüzdeki günlerde herkesin ama herkesin mutlaka katılacağı, kaçışın, kaytarmanın, herhangi bir itirazın olamayacağı bir sınav var. Altı bin küsür sorudan sorumlu olduğumuz bu Sınavın bitiş saati belli değil. Oyalanmayın, Kitabınızı alın ve hemen çalışın. Zaman biterse cevaplayamadığınız sorular sizi tehlikeye sokabilir.

2 -“Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar fasıktır.”
Nur Suresi, 55. Ayet

Allahu tealanın iman edenlere kesin bir vaadi var. Eğer hakkıyla ona kulluk eder, hiçbirşeyi ona ortak koşmaz ve salih amellerde bulunurlarsa yeryüzündeki halifeliği onlara verecek ve onları dünyada hükümdar kılacaktır.
İşte müslümanların günümüzde muzaffer olamamalarının en büyük sebebi; Düşünce ve hareketlerde Allah’tan başkasına yönelmek… İman hayatın her alanını kapsayan bir hayat nizamıdır. Allah’a ortak koşmadan sadece ona kulluk etmek; düşüncede, fikirde, hareketlerin her alanında geçerlidir.

Allah’a tam bir teslimiyetle bağlanan mümin ve bunun yanında salih ameller işleyen mümin, yeryüzünde halife olduğunda zulüm ve zorbalığı değil adalet ve emniyeti sağlar. Ne zamanki iktidara geçip yeryüzünde bozgunculuk çıkartan hareketler yaparlarsa işte o zaman yeryüzünün hilafetine asla layık olamazlar.
Allah’ın vaadi kıyamete kadar gerçekleşecek doğru bir vaaddir. Müslümanlar Allah’ın koyduğu şartlara bağlandıkları sürece de bu vaad tahakkuk edecektir.
O halde ibadetlerinde, düşüncende, hayatının her alanında Allah’ın razı olacağı şekilde davran. Sadece onu birle ve ondan başkasının hükümleri karşısında boyun eğme.

3- “Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah’ı bırakıp da yalvardıklarınız (taptıklarınız) bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de âciz, kendinden istenen de! Onlar, Allah’ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir, azizdir. “
Hac Suresi, 73-74. Ayet
ŞİRKİN VE KÜFRÜN EN BÜYÜK SEBEBİ
Küçük bir sineği yaratıp can verebilir misiniz? Sizden bir şey kapsa arkasına düşüp yakalayabilir misiniz?
Güneşe dur diyebilir misiniz?
Yağmurun yağmasını engelleyebilir misiniz?
Hasta olmamak elinizde mi?
Ölüme bir çareniz var mı?
……….? …….?……..?….?…….
Peki bunlara gücü yeten kim?
Sizin değer verdikleriniz, üstün gibi gördüklerinizin bunlara gücü yeter mi?
Bir fayda veya yarar sağlayabilirler mi onlar?
Taşlar, ağaçlar, heykeller, putlar, kişiler, sistemler, para, putlaştırdığınız herşey….
Allah’ı gereği gibi tanımayan, Rasullerini, Kitaplarını.. Her an küfre ve şirke düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Kim en doğru tanıtır Kendini? Elçilerinin görevlerini ve gönderdiği Kitapların özelliklerini?
Tabiki ALLAH!…
Allah’ı kitabında kendisini tanıttığı gibi öğrenmeye gayret et.
Dikkat et! Farklı Allah tasavvurları kişiyi şirke götürebilir.

4- “Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?”
Bakara Suresi, 44. Ayet

– Din sıcak bir ruh ve müdafaa edilen bir itikad olmaktan çıkarılıp, sanat ve ticaret haline getirilirse din adamları tehlikeli birer afet olur. Bu tip din adamları inanmadıkları şeyleri dilleriyle söylerler.
– İyiliğe davet edipte iylikten kaçınmak, iyilik yolunda olankara karşı çıkmak sadece dava adamlarınad değil, bizzat davanın kendisinde şek ve şüphe afetlerinin belirlemesine sebep olur.
– Söz ne kadar heyecanlı, ne kadar cazip ve edebi olursa olsun, inanan bir kalpten gelmedikçe sönüklükten kurtulamaz, ölüdür. Muhatabına tesir etmez.
Bir insan ağızdan çıkan sözün canlı bir tercümanı ve konuştuğunun örneği olmadıkça söylediğinin hakiki temsilcisi olamaz.

5- “Peygamber ve mü’minler, ona Rabb’inden indirilene inandı. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarina, peygamberlerine inandi. ‘Peygamberi arasinda hicbirini ayirt etmeyiz, işittik, itaat ettik. Rabbimiz! Affini dileriz,dönüş sanadır.’ dediler.
Allah hicbir kimseyi güç yetiremeyeceği bir şekilde yükümlü tutmaz. Herkezin kazandigi iyilik kendi lehine, işlediği fenalik da kendi aleyhinedir. Ey Rabbimiz! Eger unutacak ya da yanilacak olursak bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden oncekilere yüklemis olduğun gibi bize de ağir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyecegi yükü taşitma, bizi affet, günahlarimizi bağişla, bize merhamet eyle, sen bizim mevlamizsin. Kafirlere karşı bize yardım et.” (Bakara, 285-286- Amenerrasulü)
ARŞTAKİ HAZİNE
Rasulullah sallalahu aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyurdular:
“Bakara suresinin sonundan iki ayeti geceleyin okuyan kimseye o iki
ayet yeter.” (Buhari,Meğazi,12 (4008; Müslim, Salatülmüsafirin,
43(1875))
“Allah Teâlâ Bakara suresini iki ayetle sona erdirmistir ki, bunlari bana arşin altindaki bir hazineden vermistir.
Bunlari öğreniniz. Kadınlarınıza, çocuklarınıza belletiniz,
öğretiniz.Çünkü bunlar hem salattır, hem duadır, hem Kur’an’dır.” (
Darimi,3391)
Ali radıyallahu anh diyor ki:
“İslami kavradığı halde, ayetelkursi ve Bakara’nın son iki ayetini okumadan yatan birisi olur zannetmiyorum.

“BU İKİ AYET NELERE YETER?
Geceyi gafillerden olmadan geçirmeye
Şeytanın şerrinden emin olarak tamamlamaya
Allah’ı zikretmiç olmaya
Duaya
Sünnete ittiba etmiş olmaya
Kimliğimizi ve varlık nedenimizi hatırlayıp imanı tazelemeye,
Ahireti hatırlamaya,
Allah’ tan ecir kazanmaya, yeter inşaallah.

Exit mobile version