Namazdan Sonra Okunacak Dualar
Sahih hadislerde geçen namazdan sonra okunacak 20 dua.
1- Hz.Aişe (r.a) anlatıyor: “Rasulullah (sav), selam verince:”Allahumme ente’s-selam ve minke’s-selam. Tebarekte ya ze’l-celali ve’l-ikram”
‘Ey Allah’ım! Sen Selamsın. Her çeşit ayıp, kusur ve eksikliklerden uzaksın. İnsanların sahip olduğu selamet Sen’dendir. Ey Celal ve ikram sahibi Rabbimiz! Sen’in şanın yücedir.’ diyecek kadar otururdu. (Müslim, Mesacid 136,-592-)
2- Hz. Ali’den (r.a): Rasulullah (sav), namazdan çıkış selamını verdiğinde: “Allahummağfirli ma kaddemtü vema ahhartü vema esrartü vema a’lentü vema esraftü vema Ente a’lemü bihi minni Ente’l-mukaddimu ve Ente’l-muahhiru La ilahe illa Ente.” dedi.
‘Allah’ım! Benim yaptığım ve yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, haddi aştığım ve ayrıca benden daha iyi bildiğin (bütün) günahlarımı affet. Sen dilediğini ileri götürensin ve dilediğini de geride bırakansın. Sen’den başka ilah yoktur.’ (Ebu Davud, Salat, 118)
3- Ebu Hureyre’den (r.a): Rasulullah (sav) dedi ki: “Kim namazın sonunda otuz üç kere “Subhanallah” diyerek Allah’ı tesbih eder, otuz üç kere “Elhamdulillah” diyerek Allah’a hamd eder ve otuz üç kere de “Allahuekber” diyerek Allah’ın yüceliğini ifade eder ve bu şekilde doksan dokuza ulaşır. Sonra da yüzüncüde “La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh lehu’l-mülkü ve lehu’l hamdu ve hüve ala külli şey’in kadir.” (Allah’tan hakkıyla ibadete layık hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’nadır. O, her şeye gücü yetendir.) derse o kişinin hataları, denizdeki (sayısız) köpük kadar bile olsa kesinlikle affolur.” (Ahmed; 8819)
4- Muğire ibn Şu’be, Muaviye’ye (r.a) şunları yazıp gönderdi: “Rasulullah (sav) namazda selam verdiğinde şöyle derdi: ‘La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehü’l-mülkü velehü’l-hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir. Allahumme! La mania lima a’tayte, vela mu’tıye lima mena’te vela yenfeu ze’l-ceddi minke’l-ced.’
“Allah’tan başka hakkıyla ibadete layık hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve hiçbir ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye gücü yetendir. Allah’ım! Sen’in verdiğine mani olacak, Sen’in mani olduğuna da verecek hiç kimse yoktur. Makam sahibinin sahip olduğu şeyler, Sen’in yanında kendisine hiçbir fayda vermez.” (Buhari,1/255)
5- Abdurrahman ibn Ganm’dan (r.a): “Hz.Peygamber (sav) şöyle dedi: ‘Kim akşam ve sabah namazının farzından sonra namaz kıldığı yerden ayrılmadan on kere ‘La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehü’l-mülkü velehü’l-hamdü biyedihi’l-hayr yuhyi ve yümit ve hüve ala külli şey’in kadir’ “Allah’tan başka hakkıyla ibadete layık hiçbir ilah yoktur. O, birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve hamd O’nadır. Tüm hayırlar Allah’a aittir. O, yaşatır ve O, öldürür. O, her şeye gücü yetendir.” derse bunların her birinde kendisine on (sevap) yazılır, kendisinin on günahı silinir, (makamı) on derece yükseltilir, hoşlanılmayan her şeye karşı bunlar zırh olur, kovulmuş her şeytana karşı bunlar zırh olur, şirk dışında başka bir günah onu telef etmez. Bu dediğinden daha faziletlisini söyleyen dışında, insanların en faziletlisi olur.” (Ahmed;17913)
6- Ebu Said el-Hudri’nin naklettiğine göre: “Rasulullah (sav), namazda selam verdiği zaman: “Sübhane Rabbike Rabbi’i-izzeti amma yasifun ve selamun ale’l mürselin. Vel hamdu lillahi rabbil alemin.” ‘ Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzeh ve yücedir. Selam ve esenlik peygamberlere olsun. Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’adır.’ ayetini (Saffat suresi,180) okurdu.” (Mecmeuz Zevaid;1,201)
7- Bera (r.a) şöyle demiştir: “Biz Rasulullahın (sav) arkasında namaz kıldığımız zaman, onun sağ tarafında olmayı isterdik. Kendisi yüzünü bize dönerdi. Ben onun:”Ya Rabbi! Kullarını tekrar dirilteceğin gün, beni azabından koru.” dediğini işitmişimdir.” (Müslim,Salatül Müsafirin,62)
8- Ebu’z-Zubeyr der ki: İbnu’z-Zübeyr, her namaz sonrası selam verdikten sonra şöyle dua ederdi: “Allah’tan başka ilah yoktur. Tektir ve ortaksızdır. Mülk ve hamd onundur ve her şeye kadirdir. Yüce Allah’a dayamayan hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Allah’tan başka ilah yoktur ve sadece ona ibadet ederiz. Nimet onundur, lütuf onundur, sadece onun dinini kabul ederiz.” İbnu’z-Zübeyr: “Rasulullah (sav) her namaz sonrası bu duayı yapardı.” derdi.” (Müslim)
9- Müslim b. Ebi Bekre bildiriyor: Babam, her namazın ardından: “Allah’ım! Küfre düşmekten,fakirlikten ve kabir azabından sana sığınırım” diye dua ederdi. Ben de bu şekilde dua ederken bana: “Bunları kimden işittin?” diye sordu. Ben: “Senden” karşılığını verdiğimde ise: “Rasulullah da (sav) her namazın ardından bu duayı ederdi” dedi. (Nesai)
10- Ata b. Ebi Mervan, babasından şöyle bildiriyor: Ka’b(u’l-Ahbar) yeminler ederek dedi ki: “Hz.Musa (as) için denizi yarana yemin olsun ki Tevrat’ta, Hz.Davud’un (as), namazlarının ardından şöyle dua ettiği yazılıdır: “Allah’ım! Bana sığınak kıldığın dinimi, geçimimi içinde kıldığın dünyamı ıslah et. Allah’ım! Senin öfkenden rızana, cezalandırmandan affına, senden yine sana sığınırım. Bir şey vermek istediğinde buna kimse mani olamaz. Kendisine bir şey vermek istemediğine ise kimseler bir şey veremez. Senin inayetin olmadıktan sonra kimsenin varlığı kendisine bir fayda getiremez.” Yine Ka’b, Suhayb’ın kendisine şöyle dediğini nakleder: “Muhammed de (sav), namazlarının ardından bu duayı ederdi.” (Nesai)
11- Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kim, her farz namazından sonra Ayetu’l-Kürsi’yi okursa, Cennetle arasında ölümden başka engel kalmaz.” Başka bir rivayette :”İhlas suresini okursa…” şeklinde geçer (Taberani)
12- Muaz b. Cebel (r.a) anlatıyor: Hz.Peygamber (sav) bana şöyle söyledi: “Ey Muaz! Sana her namazdan sonra ‘Allah’ım! Seni zikretmek, Sana şükretmek ve Sana güzel ibadet etmek için bana yardım et’ demeyi hiç terketmemeni tavsiye ederim.” (Ebu Davud)
13- Ebu Zer’in bildirdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Her kim sabah namazından sonra dizlerinin üzerindeyken ve henüz kimseyle konuşmadan on defa: “Allah’tan başka ilah yoktur. Tektir ve ortaksızdır. Mülk O’nundur, hamd da O’na mahsustur. Dirilten ve öldüren O’dur. O’nun gücü her şeye yetendir.” derse, kendisine on sevap yazılır, on tane de günahı silinir ve (Yüce Allah katında) on derece yükseltilir. O gün, gün boyu her türlü kötülükten uzak tutulur ve şeytana karşı da korunur. Yüce Allah’a şirk koşması hariç o günü aleyhinde hiçbir günah yazılmaz.” (Tirmizi)
14- Ebu Hureyre’nin bildirdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Her kim sabah namazı sonrası yüz defa ‘Subhanallah’, yüz defa da ‘La ilahe illallah’ derse, günahları denizlerdeki köpükler sayısınca olsa da bağışlanır.” (Nesai)
15- Müslim ibn Haris et-Temimi’den (r.a): “Rasulullah (sav) bana şöyle dedi: “Sabah namazını kıldığında insanlardan birisiyle konuşmadan önce yedi kez şöyle de: ‘Allahumme ecirni minennar.’ (Allah’ım! Beni, cehennem ateşinden koru.)
O gün ölürsen izzet ve celal sahibi Allah senin cehennemden korunmanı yazar.
Akşam namazını kıldığında da insanlardan birisiyle konuşmadan şöyle de: ‘Allahumme inni es’eluke’l-cennete, Allahumme ecirni min’nnar.’ (Allah’ım! Sen’den cenneti isterim. Allah’ım! Beni cehennem ateşinden koru.) O gece ölürsen, izzet ve celal sahibi Allah, senin cehennemden korunmanı yazar.” (Ahmed; 17976)
16- Ümmü Seleme’den (r.a): “Rasulullah (sav) sabah namazını kılıp selam verdiğinde şöyle derdi: “Allahumme, inni es’eluke ilmen nafian ve rizkan vasian (Bir rivayette: ve rizkan tayyiben), ve amelen mütekabbelen.”
‘Allah’ım, Sen’den faydalı ilim, bol rızık (bir rivayette:…temiz rızık) ve kabul olunan amel isterim.” (Ahmed; 26481)
17- Müslim b. el-Haris et-Temimi’den: Rasulullah (sav) kendisine gidince şöyle buyurmuştur: “Akşam namazını kıldıktan sonra yedi defa: ‘Allah’ım! Beni Cehennem ateşinden kurtar’ dersen ve o gece ölsen, Cehennem ateşinden kurtarılman takdir edilir. Sabah namazını kıldıktan sonra da aynı şeyi de. Zira bunu dersen ve o gü ölürsen yine Cehennem ateşinden kurtulman takdir edilir.” Ebu Said, Haris’in şöyle dediğini nakleder: “Rasulullah (sav) bunu bana özel bir şekilde söyledi; ancak biz de bunu kardeşlerimizle özel paylaşırız.” (Ebu Davud)
18- İbn Abbas der ki: Bir gece, Rasulullah’ın (sav) namazını bitirdikten sonra şöyle dediğini işittim: “Allah’ım! Katından, kalbimi doğru yola iletecek, ,işlerimi düzene koyacak, dirliğimi sağlayacak, iç dünyamı düzene koyup, uzağımda olana selamet verip, yakınımda olanın ise derecesini yükseltecek, amellerimi arındıracak, bana doğru yolu ilham edecek, sevdiklerimi bana geri getirecek ve beni her türlü kötülükten koruyacak bir rahmet diliyorum.
Allah’ım! Kendisinden sonra artık küfre bulaşmayacağım yakini bir iman ver. Dünyada da, ahirette de senin lütfuna mazhar olma şerefine erdirecek bir rahmet ver. Allah’ım! Bana, senin ihsanınla kurtulmayı, şehitlerle beraber olmayı, saadete ermiş insanların yaşantısını, düşmana karşı galip gelmeyi nasip et.
Allah’ım! İhtiyaçlarımı sana arz ediyorum. Görüşüm kısa, amelim azdır ve senin rahmetine muhtacım. Ey ihtiyaçları karşılayan! Ey gönüllere şifa veren! Denizleri birbirinden nasıl ayırdıysan beni de Cehennem ateşinden, ateşler içinde feryat etmekten ve kabir azabından uzak tut.
Allah’ım! Ey alemlerin Rabbi! Görüşümün kısalığından dolayı kendisine niyetlenemediğim ve senden isteyemediğim, kullarına vaad ettiğin veya verdiğin hayırları, rahmetine sığınarak bana da vermeni diliyorum. Ey sağlam bir dinin ve doğru yolun sahibi olan Allah’ım! Hesap gününde güvenceyi, sonsuzluk aleminde Cenneti ihsan et ve beni şehitlerle, sana yakın kullarınla, sana itaat edip boyun eğenlerle, verdikleri sözleri ifa edenlerle beraber kıl. Sen ki kullarına merhamet eder ve onları seversin. Dilediğini yapmaya kadirsin.
Allah’ım! Bizi hidayete eren ve hidayete rehber olan kullarında eyle. Sapıklığa düşen kullarından eyleme. Dostlarına dost, düşmanlarına da düşman kıl ki seni seveni bu sevgisi için biz de sevelim, sana buğzeden ve karşı gelene de, senin nefretinle biz de buğzedelim. Allah’ım! Benim dileğim budur ve icabet etmek de sendendir. Çabamız budur ve dayanağımız da ancak sensin.
Allah’ım! Kalbimi, kabrimi, önümü, arkamı, sağımı, solumu, üstümü, altımı, işitmemi, görmemi, saçlarımı, tenimi, etimi, kanımı ve kemiklerimi nurlandır. Allah’ım! Nurumu çoğaltarak benim için bir nur kıl. İzzete bürünüp izzetli olmayı emreden, yüceliğe bürünüp de kullarına bolca ikram eden Yüce Allah’ı tesbih ederim. Tesbihe sadece kendisi layık olanı tesbih ederim. Lütufların ve nimetlerin sahibini tesbih ederim. Yücelik ve ikramların sahibini tesbih ederim. Celal ve ikram sahibini her türlü eksiklikten tenzih ederim.” (Tirmizi)
19- Rasulullah’ın azadlısı Sevban’dan (r.a): Rasulullah (sav), (farz) namazı bitirip kalkacağında üç kere: “Estağfirullah” der ve şöyle devam ederdi: ”Allahumme ente’s-selam ve minke’s-selam. Tebarekte ya ze’l-celali ve’l-ikram”
‘Ey Allah’ım! Sen Selamsın. Her çeşit ayıp, kusur ve eksikliklerden uzaksın. İnsanların sahip olduğu selamet Sen’dendir. Ey Celal ve ikram sahibi Rabbimiz! Sen’in şanın yücedir.’ (Ahmed; 22265)
20- Ukbe in Amir el-Cüheni’den (r.a): “Rasulullah (sav) bana her namazın sonunda Muavvizat (İhlas-Felak-Nas) surelerini okumamı emretti.” (Ahmed;17719)
Hazırlayan: Büşra Sütçü
Selamun aleykum sayfaniz çok güzel elimden geldiğince takip ediyorum sizden bir ricam olacak bu duaların arapça olarakta yazar mısınız? Namazdan sonra okunacak duaları Arapça’da olca çok iyi olur. Allah razı olsun ve hayırlı yıllarınız olsun inşaAllah.