Selamun aleykum değerli takipçilerimiz, yeni bir seriyle karşınızdayız. Hz. Ömer dizisinden bazı replikleri Arapça-Türkçe olarak sizlerle paylaşacağız. Bu serimizin Arapça öğrencileri için faydalı olacağını umuyoruz.
Vahşi:
ألا تملّينَ يا امْرأة؟ كَمْ مَرَّةً قُلْتُ لَكِ
Bıkmadın mı be kadın? Sana kaç kere söyledim
Reyhane:
نعم، حَتّى تنالَ حُرَّيَّتك، ولكنْ أنا لَمْ أخطُر في بالِكَ يا وحشيّ
Evet özgürlüğüne kavuşmayı bekliyorsun. Ama beni neden düşünmüyorsun Vahşi
هبْ أنك لم تنل حُرَّيَّتك إلا بعدَ عشْرَ سنين أو عشرين سنة، كَيْفَ يَكون حالي عِنْدَئِذٍ
Özgürlüğüne on ya da yirmi yıl sonra kavuştun diyelim benim halim ne olacak
بل هَب أنك نِلتَهَـا بعد سنة، ماذا عني أنا؟
Ya da seneye özgür olacağını düşün ben ne olacağım?
هل سيُعتِقُنِـي سيدي كرامةً لك
Efendim senin hatırın için beni azad eder mi
Vahşi:
لِكُل حادِثٍ حديث، كلُ ما أعرِفه الآن أنَّ مَن لا يملِكُ نفسَهُ لا يَسْتَطيعُ أنْ يمنَحَهَا لغيْرِه
Ona o zaman bakarız. Şimdi tek bildiğim kendinin efendisi olmayan gönlünü başkasına veremez
Reyhane:
أمّا أنا فتكفِيني على أيّ حالٍ تكون
Benim içinse ne durumda olursan ol fark etmez
هُنا يا وَحْشيّ
Buraya Vahşi
هُنا مَكانٌ لا يَمْلِكُهُ إلاَّ حامِلِهُ
Buraya ancak sahibi hükmeder
يَفْعَلُ بِهِ ما يَشاء، يُحِبُّ مَنْ يَشاء، ويَكْرَهُ مَنْ يَشاء وما يَشاء
Onunla ne isterse yapar, kimi isterse sever, kimden ve neyden nefret etmek isterse eder
اُنْظُرْ إلَيك
Kendine bir bak
ألَيْسَ بِهَذا الْقَلْبِ تَكْرَهُ عُبوديّتَك؟
Köleliğinden nefret eden de bu kalp değil mi
هَلْ اِسْتَأْذَنْتَ سَيِّدَكَ فيه؟
Bunun için efendinden izin aldın mı
إنْ كُنْتَ تَمْلِكُ أنْ تَكْرَهَ بقَلْبِك ما أنْتَ فيه؛
İçinde bulunduğun durumdan nefret edebildiğin kalbinle
فإنَّكَ تَملِكُ أنْ تُحبَّ به منْ تَشاء
İstediğini de sevebilirsin
هَذا ما أدْرَكَهُ بلال، وأخْطأتَهُ أنْت
Bunu Bilal anladı ama sen anlayamadın
