Arapça Öğrenmek İsteyenler İçin Pratik 6 Tavsiye

Allah’a hamd, Resulüne salat ve hidayete tabi olanlara selam olsun. Bir kardeşiniz olarak dil edinme tecrübelerim arasında Arapçayla olan maceralarımı, sıfırdan başlayıp kısa sürede herhangi bir kursa gitmeden nasıl konuşabildiğimi anlatmaya çalışarak birkaç başlık altında tavsiyeler vereceğim inşallah. 2 dili daha sonradan aynı metotla öğrendiğim için bereketini görmüştüm bu çalışma sisteminin. Allah’ın dininde nasihatleşmek vaciptir, umulur da nasihatleşmemiz, bir mü’min/mümine kardeşimin dil öğrenmekteki şevkini artırır da Kur’an’ın tercümanları arasında yer edinir inşallah.

1- Niyetinizi samimi tutun!

İsterseniz işin bidayetiyle başlayalım. Arapçaya iştiyak duyduğum zamanlarda şevkimin fazlalığı ve Arapça hakkındaki bilgisizliğim tamamen ters orantıdaydı. Öğrenmek istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyordum. Bir nasihat üzere 40 hadisi ezberlemekle başladım. Hadislerin Arapçaları ve Türkçelerini karşılaştırıyor, kelimelere anlam vermeye çalışıyordum. Kelimeler zihnimde pekişerek dağarcığımı geliştirdi. Oldukça faydasını gördüm diyebilirim.

اِنَّمَا الْأَعْمـاَلُ بِالنِّيَّاتِ  Ameller ancak niyetlere göredir. 

وَإِنَّمـاَ لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى  Ve kişi için ancak niyet ettiği vardır.

2- Her Fırsatı Değerlendirin!

Türkiye’de, Suriye muhacirlerinin varlığı, her alanda bereketini içeriyor. Bilhassa Arapçaya ilgi duyanlar için ayrı bir bereket oluşturmakta. Muhacir kardeşlerimizi mümkün olduğunca ziyaret ederek konuşmaya çalışın. “Ama Ammice (lehçe) konuşuyorlar, anlamıyoruz.” diyenleri duyar gibiyim. Ammice her ne kadar mahalli kelimeler içerse de ağırlıklı olarak fasih kelimelerin yuvarlanmış hali. Emin olun edineceğiniz 3-5 lehçe kelimesi dahi sizi müstefid kılacaktır.

3- Günlük 3-4 saat Video İzleyin!

İlk öğrenmeye koyulduğum zamanlarda sosyal medya sitelerinde izlediğim davet videoları, Arapçayı öğrenmemde oldukça kuvvetli etkenler arasındadır. İlk zamanlarda 40 dakikalık altyazılı videoları izlemem sonrasında toplamda 10 kelimeyi ancak anlayabilmekteydim. Onlar da Türkçede kullanılan kelimelerdi 🙂 Ancak düzenli şekilde izlemeye devam etmem sonrasında kulağım kelimelere ve cümle yapılarına alıştı. Bu da ilerleyen zamanlarda zihnimde kalanlarla pratik cümle kurmamda başrol oynayan etken olmuştu. Gün içinde olabildiğince altyazılı video izlemeye çalışın. Ömer (r.a) ve Ahmed İbn Hanbel (rh.) dizilerini izlemenizi tavsiye edebilirim. Pratik cümle kurmaktaki başarınızı kısa sürede farkedeceksiniz.

4- Kelime Defteriniz Olsun!

الإنسان معلول بالنسيان

“İnsan, nısyan ile malüldür.” (Unutkanlık, insanlık halidir.)

İlk başlamaya koyulduğunuz andan itibaren düzenli kelime defteri tutmaya çalışın. İnsan fıtratında unutkanlık olduğu için edindiklerinizi tekerrür ile pekiştirmek zorundasınız. Elinize sözlük alıp random kelime yazmaktan bahsetmiyorum. Bilakis karşınıza çıkan ve zihninizde etki bırakan kelimeleri ezberleminizi kastediyorum. Düzenli tekrar yapmayı da unutmayın. Günün en bereketli saatleri fecrin ilk ışıkları olduğu için o saatte icra edilecek kelime tekrarı, dağarcığınızı oldukça güçlendirecektir.

5- Konuşurken Arapça konuşun!

Türkçeye yerleşmiş Arapça kökenli kelimelerin sayısı oldukça fazla. Bunları günlük hayatınızda kullanmaya bakın. Bir bakıma Osmanlıca kelimeleri de öğrenmiş olacaksınız.

Gün içinde öğrendiğiniz her arapça kelimeyi kendi kendinize cümle yapıları içinde kullanmaya bakın. Velev ki saçma cümleler zuhur bulsun. Zira kelimelerin zihninizde pratikliğe ulaşması için oldukça önemlidir bu.

6- Günlük 10 kelime!

Günlük belirli bir kelime ezber planınız olsun. Çevrenizde sık sık etkileşime girdiğiniz nesnelerin Arapça isimlerini öğrenmekle başlayabilirsiniz. Öğrendiğiniz kelimeleri muhakkak deftere geçirin ve tekrarını düzenli yapın.

Son Olarak;

Belirli bir kelime ezberiniz oluştuğunda fiil çekimlerini öğrenmeye başlayabilirsiniz. Menfi propagandalara kanıp da Arapçayı gözünüzde büyütmeyin. 2 ay kadar bir çalışma sonrasında gündelik konuşmayı gayet iyi söken kardeşlerimiz vardı. Aynı şekilde hayatın her alanında faydasını göreceksiniz. Bu kardeşinizin hıfzını çok kısa sürede tamamlayabilmesinin en büyük etkenide, günlük kelime ezberini fazla tutmam sonucu Kur’an ayetlerini anlayabilmemdi. Rehavete kapılıp da zorluğundan dem vurmak yerine mottonuz Azze ve Celle’nin şu ayeti olsun:

و أن ليس للإنسان إلا ما سعى
İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. (Necm-39)

Allah’ın yeryüzündeki sünneti; Ehli Salib olsa dahi çalıştığının karşılığı vermektir. Kaldı ki müminlerden bir zümre olarak inancınızı ve azminizi diri tutmak zorundasınız. Allah’ın yardımının sizinle olacağından şüpheniz olmasın.

Şehid El-Benna’nın dediği gibi:
“Yarınlar yorgun olanların değil, rahatından vazgeçenlerin olacaktır.”

Salih dualarınızda biz kardeşlerinizi unutmayın. Sözlerimin sonu Allah’a hamd iledir.

Bera Yamanoğlu