MultimedyaVideo

Hikmetin Peşinde – Nouman Ali Khan

Ben 19 yaşımda, Kur’an’ı çalışmaya başladığım zaman, 19 yıl boyunca kandırıldığımı düşündüm. 19 yıl boyunca Müslümandım, nasıl olur da Kur’an’la ilgili hiçbir şey bilmem, nasıl olur da okulum bana bir şey öğretmez, nasıl annem babam bir şey bilmez, neden bu eğitimi almadılar, neden komşularım bilmiyor, dünya nüfusunun beşte biri kadarız, gayrimüslimlerin çoğu bizden daha çok Kur’an bilgisine sahip, bu nasıl olabiliyor? Nasıl olur da bir Müslüman olarak, bir gayrimüslimin Kur’an’la ilgili düşüncelerinin aynılarına sahip olabilirim? Müslüman olmayanlar Kur’an’ın çağdışı ve katı korkutucu olduğunu düşünüyorlar, ben nasıl böyle düşünebilirim? Gayrimüslimler Kuran’dan etkilenmiyorlar. Ben nasıl aynı fikre sahip olabilirdim?

Bir şeyler değişmeli. Bir şeyleri yeşertmeliyiz. Bu mesajı insanlara ulaştırmalıyız. Bu mesajı insanlara, kendimiz, çocuklarımız ve onların çocukları, tüm insanlık için nasıl ulaştıracağımız üzerine konuşacağız şimdi. “Davet edin, çağırın” buyuruyor Allah. Kızgın olduğunuz birini evinize yemeğe çağırır mısınız? “Bana bak, yemeğe gel” der misiniz öfkeli bir şekilde? Bunu yapmazsınız. Birini davet etmeniz bir arkadaşlık göstergesidir. Arkadaş olmadığınız birini davet etmezsiniz.

Dava, davet kelimesinden bile en baştan anlıyoruz ki, eğer arkadaş canlısı değilseniz davet ile ilgilenmemelisiniz. Eğer öfkeli bir kişiliğiniz varsa davayla uğraşmayın, gidin Kur’an ezberleyin ve daveti başka insanların yapmasına izin verin. Eğer insanlar tarafından kolayca hayal kırıklığına uğruyorsanız, davetle uğraşmamalısınız, çünkü dava davet demektir ve insanları davet edebilmeniz için sizin arkadaş canlısı olmanız gerekir. Bu arada, birisi kızgın bir şekilde hutbe veriyorsa, “Kardeş neden bu kadar kızgınsın” dediğinizde, “Çünkü burada dava için çabalıyorum”. Dava bu şekilde olmaz kardeş, insanları korkutarak olmaz, bu yaptığın buradan gidin ve bir daha gelmeyin.

Rabbinin dinine davet et ya da İslam’a davet et diye geçmiyor ayette. Rabbinin yoluna davet et diyor.

“ادْعُ إِلِى سَبِيلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُم بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ” (Nahl, 125)

“Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.”

Rabbinin yolu da nedir?

Rabbinin yolu da nedir? Herkes yolun ne olduğunu biliyor değil mi? Hiçbir kimseyi yola davet ettiniz mi? Genelde insanları bir varış noktasına davet edersiniz, bir yola değil. Ama, Allah bize insanları yola davet edin buyuruyor. Bu kelamda çok büyük hikmetler var. Umarım hatırlayabileceğiniz şekilde bunu size açıklayabilirim. Çünkü bu İslam’ın saklı olan ve insanların bilmediği en güçlü hakikatlerinden biridir. İnsanlar Kur’an’ı çalışıyor ve diyorlar ki şu kadar kelime bilmiyorum, yeterince sure ezbere bilmiyorum, tecvid bilmiyorum, bunları öğrendiğim zaman daha iyi olacak ama şimdi hiçbir şey bilmiyorum. İnsanlar her zaman nicel olarak daha fazlasını düşünmekler meşguller. Ve hiçbir zaman yeterince çabaladıklarına ikna olmazlar.

Eğer Allah, insanları bu yola davet ediyorsa, düşünelim herkes hızda mı yol alırlar, hayır, bazıları daha hızlı bazıları yavaş yol alırlar. Bazılarıysa öyle yavaş yol alırlar ki, ilerlemelerini göremezsiniz, o kadar yavaştırlar, ama hala ilerliyorlardır. Sorun şurada, herkesin aynı hızda ilerlemesini bekliyoruz. “Şunun gibi olmalısın, bunun gibi olmalısın” Ebeveynler bile.  Bir çocukları diğerinden daha iyi olduğunda, neden onun gibi değilsin diyorlar. Ama onlar aynı değiller. Her birinin kendi ayrı yolu var. İnsanları yola katılmaya davet ediyoruz, hedefe varmaya değil. Allah sizi varış noktasına değil, sadece yola çağırıyor.

“Allah’ın tek istediği ilerlememiz. Bizden mükemmellik istemiyor.”

İnsanlar bana Arapçayı nasıl en hızlı öğrenebilirim, Kur’an’ı nasıl hızlı ezberleyebilirim diye soruyorlar. Neden hızlı yapmak istiyorsun bu acelen ne diyorum ben de yakında ölecek misin nedir? Zamanın var dostum, rahatla biraz. Allah ne kadar bildiğinizle ilgilenmez, Allah bu yolda olup olmamanızla ilgilenir. Yolda olduğumuzu nasıl anlarız? Etrafımızdaki manzara değişir. Allah’ın tek istediği ilerlememiz. Bizden mükemmellik istemiyor, insanlar istiyor bunu bizden. Allah yarattığını biliyor, insanlardan mükemmel olmalarını istemiyor, sürekli ilerleme içinde olmalarını bekliyor.

Hikmetin Peşinde pdf Dosyası İndir

Benze Yazılar

Bir Yorum

  1. rabbim sizi iki cihanda aziz kılsın, elinize emeğinize sağlık, muhteşemdi… Yağmur betimlemesi müthişti… böyle uzun videolar kısalara göre çok çok daha isifadeli oluyor, inşaallah yine böyle uzun videoları çevirirsiniz. rabbim sizden ebeden razı olsun

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu