Mahmud el-Ahmedi, 23 yaşında Mısırlı bir genç, yabancı dil ve tercümanlık fakültesinde okuyordu. Kardeşinin kaybolduğunu bildirmesi sırasında tutuklandı. Elektrikle itirafa zorlandı, işkence gördü. 20 Şubat günü Sisi rejimi tarafından idam edildi.
Mahkeme gününde hakime, son sözleri olarak, şöyle söyledi:
“Diriliş (kıyamet) gününde, Allah’ın karşısında düşmanın olacağım. Ben ve benimle birlikte olanlar masum, ve sen bunu biliyorsun.”
Hakim cevapladı: “Ama sen itiraf ettin.”
Mahmud el-Ahmedi: “Burda tüm insanların, kameraların önünde birini seçin ve ona elektrik verin Sedat’ı (Enver Sedat) öldürdüğünü bile kabul eder, bize elektrik verildi, bize verilen elektrik Mısır’a 20 sene yeter, o videolardaki itirafların hepsi işkence altında alındı.”
2015 yılında Başsavcı Hişam Berekat’a düzenlenen suikast davasında yargılanan 9 gence verilen idam cezaları Kasım 2018’de onaylanmıştı. Mahkemede kendilerine yöneltilen suçlamaları reddederek, ifadelerinin işkenceyle zorla alındığını belirtmelerine rağmen Sisi rejimi 20 Şubat günü 9 genci Kahire İstinaf Cezaevi‘nde asarak idam etti.
İdam edilenlerin isimleri ise şöyle:
Ahmed Taha, Ebul Kasım Ahmed, Ahmed Cemal Hicazi, Mahmud el-Ahmedi, Ebu Bekr es-Seyyid, Abdurrahman Süleyman, Ahmed Muhammed, Ahmed Mahrus Seyyid ve İslam Muhammed.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan) en yüksek icra heyeti olarak bilinen Rehberlik Ofisi üyesi Muhammed Taha Vehdan’ın oğlu Ahmed Taha da idam edilenler arasında yer aldı. Ahmed Taha’nın, idam cezası uygulanan ilk İhvan yöneticisi oğlu olduğu belirtiliyor.
Ahmed Vehdan yeni doğan kızını ilk olarak mahkemede görmüştü. Ve şimdi ona şu sözleri bıraktı:
Allah şehadetlerini kabul etsin ve onları Adn cennetlerinde ağırlasın…
Unutmayalım ki değişim bizle kendimizle başlar biz kendi nefsimizi durduramazsak bir gün o hakim olanlar gibi de olabiliriz. Ne olursa olsun ahlaklı ve edepli olmamız gerek, doğruyu savunmamız arkasında durmamız gerek. Şu güne kadar gençlere hitabeler, risaleler, öğütler yazıldı, dile getirildi. Sitenin ismi bile Genç Müslümanlar. Sizce neden, yaşlılar değil de neden gençlere?! Sorgulamak ve doğruya sıkı sıkya yapışmak gerek. Çünkü Allah yaştan yaşa farklı güç, kabiliyet ve özellikler verir. Unutma! sokaktan geçen tacizci de hırsız da Alim de anne de baba da zorluklardan geçti, herkes geçti ve geçecek. İmtihanlarımıza mızmızlanacağımıza biz bir şeyleri suçlarken olup bitenlere bakın. Bakalım ki gençler olarak bir şeyleri düzeltebilelim. Bunu yaşayan yarın öbür gün biz de olabiliriz. Nefislerimiz her daim bizimle. Gelecek gerçekten biziz. Geleceğin hakimleri, savcıları, yöneticileri biziz. Belki de en çnemlisi annesi ve babası biziz. Ayrıca bakınız Abdurrahman Kasapoğlu-Kur’an’da gelişim psikolojisi.
MaşaALLAH gerçekten çok etkileyici bir yazı yazmışsınız. evet özeliklede genç müslümanların omuzlarındaki yük daha fazladır ve zaten de öyle olması gerekiyor. çünkü genç, geç yorulur geç hastalanır hastalansa da hemen iyileşir. gücü yerindedir. kuvveti zihni aklı hafızası güçlüdür. nefesi kuvvetlidir bilgileri tazedir kanı hızlı akıyor. bu yüzden de cesurdur hızlıdır pratiktir ama biraz sabırsızdır. Bir bedeni oluşturan uzuvların görevleri nasıl farklıysa nasıl her birinin kabiliyeti farklıysa Ümmeti oluşturan müslümanlarda aynı şekilde her birinin yeteneği görevi farklıdır. kiminin hafızası kuvvetli kiminin hitabeti kuvvetli kiminin teşkilatlanma örgütleme kabileyi vardır, kiminin gücü kuvveti vardır kaslıdır vs.. neticede tüm şehitler aynı mertebededir hiçbirimiz Hz Hamza ra kadr olamayız ama şu yanan büyük aleve bir avuç suda olsa dökebilsek ve bu uğurda şehit olsak yine o mübarek insanla aynı cennette buluşuruz inşaAllah.