KitapKültür

Yanı Başımız Hayat – Mehmet Dinç

Psikolog Mehmet Dinç’in kaleme aldığı “Yanı Başımız Hayat”, güncel konuları ve problemleri karşımızda bir psikolog ile sohbet ediyormuş gibi hissettiren bir dille ele alan bir kitap… Ayrı başlıklarla farklı yazıların birleşiminden oluşan bu kitap, samimi üslubuyla okuyucuya günlük hayat meşgalesinde okuma kolaylığı sunuyor. Kitabı okurken kendi problemlerinizin birçoğuna farklı bakış açıları bulacaksınız.

“Gözünüzü açın, ne olursunuz!”

İnsan başına sıkıntı ve dert gelmeden, sıkıntı ve derdin ne demek olduğunu anlamıyor, geçici sevinçlerin ve basit hüzünlerin müptelası oluyor. Hayatını basit hedefler ve arzular üzerine kurup alelade sorunların derdini çekiyor. Eskiden, bir insan bizzat bir sıkıntıyı yaşamamış olsa bile etrafında yaşayan insanları görür, onların derdiyle dertlenir ve hayatın gerçeklerini tekrar hatırlar, boş sevinç ve üzüntüleri gündeminden silerdi. Ancak günümüzde televizyon, her gün dünyanın her yerinden o kadar çok açı ve dramı evimizin orta yerine boca ediyor ki bir insanın hastalığının, üzüntüsünün, derdinin kalbimizi titretmesi gerekirken bir insanın ölümü, hatta onlarca, yüzlerce insanın ölümü hayata bakışımızı hiç etkilemiyor; bizi hayatın sahici sevinçlerine ve üzüntülerine yönelik düşünmeye sevk etmiyor.

Halbuki bizim inancımızda ve kültürümüzde insani ilişkilerin temelinde “diğerkâmlık” vardır. Diğerinin gamıyla gamlanma, diğerinin derdiyle dertlenme, diğerinin kederiyle kederlenme ve bu gam, dert, keder gitsin diye kendi sıkıntımız gibi uğraşma ve didinme vardır. Böyle olduğu için de bizim kültürümüzde kimse kaderiyle ve kederiyle yalnız kalamaz. Yakınını, arkadaşını, komşusunu dertli gören onun ha- tırını sorar, derdini öğrenir, deva olmaya ya da bulmaya çalışır. Hiçbir şey yapamazsa teselli eder ve yalnız olmadığını söyler, gösterir. Ancak yazık ki bugün geldiğimiz noktada aynı evde yaşayan, aynı kanı taşıyan, aynı aileden olan birçok insan eşinin, çocuğunun, kardeşinin, anne babasının derdinden habersiz ya da onların dertlerine bigâne. Dertleri varsa yoksa futbol, ekonomi, siyaset, diziler, küçük dünyanın küçük hesapları…
Gözünüzü açın, ne olursunuz! Gerçek dertler yalnız çekilmiyor ve başa gelmeden de bilinmiyor. Başınıza ağır, zor ve çekilmez bir dert gelmeden önce, küçük hesapları silin kafanızdan, büyük dertler çeken insanların derdiyle dertlenip deva olmaya çalışın ki hem hayatın gerçeklerini görüp yalanlarla oyalanmayasınız hem de bugünden yarına her şeyin değişebileceği bu dünyada dertli günlerinizi yalnız geçirmeyesiniz.

“Zamanı hoş tutalım”

Zamanı hoş tutalım: Dünya ve sonrasının temel meselesi rızadır. Bizim razı olmamız, bizden razı olunmasıdır. En büyük ufuk; Allah’ın rızasını kazanmak, Allah’ın bütün lütuflarına razı olmaktır. Sonrasında kademe kademe, sıra sıra razı olmamız ve rızasını kazanmamız gereken bir cümle mevcudat vardır. Zaman da buna dâhildir. Zamana serzeniş ve zamanı şikâyet memnu edilmiştir. Her şey yerli yerindedir. Bu dünyaya ne geç ne de erken gelmişizdir. Ne düne aitizdir ne de yarına. Bize ait olan da ne dünde ne yarındadır. Bize ait olan; bize ait olan zamanda, yani bugündedir. O hâlde bugünü, bu anı, bu zamanı hoş tutalım; razı olalım, onu da razı edelim.

 

Yanı Başımız Hayat

Mehmet Dinç

Aşina Yayınları

168 sayfa

Elif Nisa

Site Yazarı

Benze Yazılar

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu