Yeni Zelanda’daki Cami Saldırısında Hayatını Kaybedenlerin Hikayeleri
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde Cuma günü 2 camiye düzenlenen saldırılarda 50 kişi hayatını kaybetti.
Onlar birer baba, anne, dede, evlattılar. Mülteciydiler, muhacirdiler, Yeni Zellanda asıllıydılar…
Christchurch’deki korkunç terör saldırısından sonra hayatını kaybetmiş olanların hikayeleri…
Mucad Ibrahim, 3
Henüz 3 yaşındaki Mucad Ibrahim’in katliamın en küçük kurbanı.. Küçük Mucad, babası ve abisi Abdi ile Nur Camisi’ne gitmişti. Ateş etme başladığında Abdi hayatta kalabilmek için kaçarken, babası ise vurulduktan sonra ölmüş gibi davranmak zorunda kalırken, Mucad o arbedede kaybolmuştu.
Ailenin küçük Mucad’ı Christchurch Hastanesi’nde aramaları sonuçsuz kaldı. Sonra Mucad’ın Abdi ile gülümsediği bir fotoğrafı, “Allah’tan geldik ve O’na gideceğiz. Seni özleyeceğiz canım kardeşim.” açıklaması ile paylaşıldı. Abdi kardeşini, “enerjik, şakacı, gülmeyi ve çokça kahkaha atmayı seven” olarak anlatırken katili için büyük bir nefret beslediğini söyledi.
Abdullahi Dirie, 4
Minneapolis’deki Dar’ul Hicrah Camisi’nde hatip olan 60 yaşındaki Abdulrahman Hashi, 4 yaşındaki yeğeninin de öldürülenler arasında olduğunu söyledi. Aynı zamanda kendisinin de kurşun yarasından dolayı hastanede bulunan eniştesi Adan Ibrahin Dirie’den Cuma günü telefon almış. Çocuklarından 4’ü sağ salim kurtulmuş; fakat en küçükleri Abdullah öldürülmüştü.
Aile 1990’lı yılların ortasında Somali’den göç etmiş, Yeni Zellanda’ya yerleşmiş.
“Nasıl hissettiğimi hayal bile edemezsiniz.” diyor, Hashi.
“O ailemizin en küçüğüydü. Bu bir aşırılık sorunu. Bazı insanlar ülkelerindeki Müslümanların bunun bir parçası olduğunu söylüyor ama bunlar masum insanlar.”
Sayyad Milne, 14
Al Nur Camisi’nde hayatını kaybedenlerden Sayyad’in babası gözyaşları içerisinde konuştu. “Minik oğlumu kaybettim, daha 14 yaşına yeni girmişti.” dedi.
“Resmi olarak vefat ettiğini duymadım henüz ama biliyorum; çünkü öyle görülmüş. Dayanmaya çalışıyorum, gözyaşlarım yardım ediyor. İnsanlar yardım ediyor. Sadece burada durmak bile yardımcı oluyor.”
Ona Sayyad’in camide yerde vücudundan kanlar gelerek yattığı söylenmiş. Sayyad’in çok hevesli bir futbol oyuncusu olduğunu söylüyor.
“Doğduğunda onu kaybetmek üzere olduğum zamanları hatırlıyorum. Hayatı boyunca hep böyle mücadele içerisindeydi. Haksız bir muamele görürdü ama üstesinden gelirdi, çok cesurdu. Cesur küçük asker. Çok zor… Onun öylesine hiçbir şeyi, hiç kimseyi önemsemeyen biri tarafından vurulduğunu görmek çok zor. Ama o şimdi nerede biliyorum. O huzur içinde.”
Halid Mustafa ve 16 yaşındaki oğlu
Halid Mustafa ve ailesi de sadece birkaç ay önce Suriye’deki savaştan kaçarak Yeni Zelanda’ya gelmişlerdi. Fakat o, vefat eden oğlu Hamza ve yaralanan 13 yaşındaki oğlu Zaid, namaz kılarken terör kurbanı oldular.
Yeni Zelanda Suriyeliler Danışma sözcüsü Ali Akil, Cuma günü camide olmayan Mustafa’nın eşi ve kız kardeşinin tamamen şokta mahvolmuş bir halde korku içerisinde olduklarını söyledi. Ve ekledi,“Canilerden kurtularak buraya güven içerisinde sığınmışlardı, en cani şekilde öldürüldüler. Sadece güvenli bir yer arıyorlardı. Maalesef artık Yeni Zellanda’nın güvenli bir yer olduğunu iddia edemeyiz.”
Naeem Rashid ve 21 yaşındaki oğlu Talha
Naem söylenilenlere göre Al Nur Camisi’nde saldırganın elinden silahı almaya çalışırken vurulup kaldırıldığı hastanede vefat etti. 21 yaşındaki oğlu Talha üniversite öğrencisiydi. Babasının gözleri önünde şehit edildi.
Mohsen al-Harbi
Saldıraya dair simgeleşen bu fotoğraftaki kişi Mohsen al-Harbi. Suudi Arabistanlı al-Harbi 5 kurşun yedi. Yaralı olarak hastaneye taşındı fakat vefat etti.
Farhaj Ahsan, 30
30 yaşındaki Farhaj Ahsan Christchurch’de eşi Insha Aziz, 3 yaşındaki kızı ve 7 aylık oğlu ile evden Cuma namazı için çıkmıştı.
Ahsan, Christchurch’e yerleşmeden önce Auckland Üniversite’sinde yüksek lisansını yapmış bir yazılım mühendisiydi.
Atta Elayyan, 33
Atta Elayyan, Yeni Zelanda ulusal futsal takımının milli kalecisiydi. Kuveyt doğumlu olan Atta yeni baba olmuştu ve Christchurch Teknoloji Endüstrisi’nin popüler üyelerindendi. LWA Solutions adlı şirkette hissedar ve yöneticiydi.
Amjad Hamid, 57
Kalp doktoru Amjad Hamid daha iyi bir gelecek istediği için 23 yıl önce Filistin’den Yeni Zelanda’ya göç etmişti. Eşi “Çok kötü…Çocuklar ve kendimiz için daha iyi bir gelecek umuyorduk.” dedi. 57 yaşındaki eşini “Çok kibar bir adamdı.” diyerek anlattı.
Linda Armstrong, 65
Armstrong’un Linwood Camisi’nde vurulup hayatta kalmış olan bir hanımın kollarında öldüğü söyleniyor.
65 yaşındaki Linda Armstrong yıllar önce İslam’a girmişti. Batı Auckland’ta doğmuş, torunlarına yakın olabilmek ve büyüyen müslüman bir topluluğun parçası olabilmek için Christchurch’e taşınmıştı. Islamafobi ile savaşan, çok sevilen biriydi.
Arkadaşı Armstrong’un insanları hep evine davet ettiğini, çok nazik biri olduğunu söylüyor. Bangladeş’ten bir çocuğun ihtiyaçlarına sponsorluk yapıyormuş.
“Her şeyde bir çocuk gibiydi. Çok neşeliydi. Salih ameller yapmak için heyecanlıydı hep. Yaptığı zaman da çok mutlu olurdu.”
Hosne Ara
Hayatını kaybedenlerden 42 yaşındaki Hosne Ara’nın, silah seslerini duyduğunda El Nur Camii’nin kadınlara ayrılan bölümünde olduğu bildiriliyor.
Tekerlekli sandalyede bulunan eşi Farid Uddin ise erkeklere ayrılan bölümdeymiş.
Bangladeş’in New Age gazetesine konuşan Hosne Ara’nın yeğeni, “Silah seslerini duyar duymaz bulunduğu yeri, terk edip eşini kurtarmaya çalıştı. Ancak kurşunlardan bazıları ona isabet etti ve öldü” dedi.
Farid Uddin’in ise hayatta olduğu bildiriliyor.
Haji-Daoud Nabi, 71
71 yaşındaki Daoud Nabi, cami saldırılarında hayatını kaybedenlerden kimliği açıklanan ilk kişi oldu. Afganistan doğumlu, ailesi ile birlikte 1980’li yıllarda Sovyet işgalinden kaçarak Yeni Zelanda’ya gitmişti.
Nabi Afgan Derneği yöneticisiydi. Saldırganın çektiği videoda cami kapısında katiline “Hoşgeldin kardeşim” dedikten sonra vurulduğu gözüküyor.
gencmuslumanlar.com