Sad Suresi Tefsiri – Nouman Ali Khan
Allah şöyle başlıyor: “Sâd, zikrinsahibi Kur’ân’a andolsun.”
Zikir sahibi Kur’an. Allah Kur’an’a yemin ediyor. Allah bir şey üzerine yemin ettiği zaman bunda anlamanız gereken bir şey vardır. Mesela Ve’l Asr, Allah zamana yemin ediyor. Ve’tini, ve’zzeytuni, incire ve zeytine yemin ediyor. Ve’şşemsi ve duhaha, Güneşe ve onun parıltısına yemin ediyor. Yani Kur’an’daki bu ifadelerin birçok işlevi var. Fakat sahip oldukları en muazzam işlevlerden biri, kanıt olmalarıdır. Şimdi bunu hatırlamanızı istiyorum. Allah bir şey üzerine yemin ettiği zaman, bu ne olursa olsun Allah tarafından delil kılınmıştır.
Bir şeyi kanıtlamak istediğiniz zaman delile ihtiyaç duyarsınız. Bu ihtiyaç duyduğunuz şeydir. Mahkemede kanıta ihtiyaç duyarsınız değil mi? Mesela suçu sizin değil başka birinin yaptığını kanıtlamak için. Kanıt size meydan okunduğu, size cephe aldığı zaman kullanılır. Ve masum olduğunuzu delilinizle kanıtlamalısınız. Benzer bir şekilde birinin suçlu olduğunu kanıtlamak için delile ihtiyacınız var. Yani masumiyeti de suçu da bir delil ile kanıtlarsınız. Bir olguyu kanıtlamak için delil gerekiyor.
Şimdi Allah bu surede Kur’an’ın zikir-öğüt sahibi olmasını delil olarak gösteriyor. Kur’an nasihat doludur. Nasihat gücüne sahiptir. Bu Allah’ın delilidir. Peki bu delil ne içindir? Neyi kanıtlıyor? Demek istediğim şimdi bizim bir delilimiz var, Fakat hangi iddiayı kanıtlıyor? Bu surede göze çarpan bir şey. Kur’an’da bazı ayetlerde Allah iddianın ne olduğunu söylemez.
Örnek olarak, daha iyi anlamanız için mesela zamana yemin ediyor. Ve’l asr. Zamana yemin ediyorum. Yani şimdi zaman delildir. Çünkü adına yemin edince zaman delil oluyor. Burada kanıtladığı şey nedir?” “Şüphe yok ki insan, elbette zararda, ziyanda.” İnsanoğlunun ziyanda olduğunun en büyük delilinedir? Zaman. Çünkü sürekli olarak zamanı kaybetmektedirler. Sadece bir saniyeyi bile geri getirmenin, karşılamanın bir yolu yoktur. Her zaman ne yapıyor olacağız? Onu kaybediyor olacağız. Bu yüzden bu kaybedişin en büyük delili zamanın kendisidir. Bunu anladınız mı? Şimdi Kur’an’ın öğüt dolu olduğunu söylüyor. Öğüt dolu olan Kur’an’a andolsun.
Başka bir deyişle öğüt dolu Kuran’ı bir delil kılıyorum. Öğütlerle dolu olması gerçeğine rağmen bir delildir. Yani denmek istenen, öğüt dolu olmasına rağmen ondan faydalanıp, hatırlamıyorsunuz. Kur’an’ın öğütlerle dolu olması unutkanlığa karşı delildir. Çünkü hatırlamayı reddeden kişi suçludur. Ve nasıl suçlu oluyorlar? Onların aleyhinde delile ihtiyacınız vardır.
Onların aleyhindeki delil nedir? Kur’an’ın öğüt dolu olmasıdır. Din gününde bu Kur’an kendisiyle zikretmeyenlerin aleyhinde şahitlik edecek. Şahitlik edecek ve diyecek ki “Neden düşünmedin?” Tamam ama Kur’an’ın her gün anılmaya layık olduğunu bilmiyordum. O’nun hakkında her gün düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Her gün okuyup üzerine tefekkür etmem gerektiğini bilmiyordum. “Ne diyorsun sen? Neden bunları düşünmedin? O tamamıyla öğüt verme yetisine sahipti. Öğüt tekrar tekrar üzerinden geçmeni gerektirir. Sadece bir defa da üzerinden geçip gidilemez. Her defasında etkisi altına alır.”
Bu da şunu gösterir, sadece bir kere değil hayatın boyunca sürekli olarak sana hatırlatılması gerekir. Yani biz Kur’an’la ilişkimizi kestiğimizde Saf Suresi’nin ilk ayeti bizim aleyhimize en büyük delil olur. Korkutucu bir şey. Bu suredeki daha dikkat çekici olan şey ise, sure içerisinde ilerlediğinizde benden ya da diğer Kur’an araştırmacılarından öğrenebileceğiniz şeylerden biri her surede sürekli kullanılan bazı kelimeler vardır. Bazı kelimelerle sürekli karşılaşılır. Ben bunları referans noktaları (çapaları) olarak adlandırıyorum. Bu benim kendi terminolojim. Kendim uydurdum. Bu surenin çapaları olarak adlandırıyorum. Ve bu surenin referans noktası olan kelime de -hiç şaşırtıcı değil- aslında zikr (öğüt) Allah (c.c) birçok kez bu surede “Öğüt alasınız diye”, “Bu bir öğüttür” şeklinde ifadeler kullanıyor.
ya siz ne güzel insanlarsınız, sizin vesilenizle bizler bu muazzam derslerden istifade ediyoruz, Rabbim size aklınızdan dahi geçiremeyeceğiniz maddi manevi güzellikler ikram eylesin hem bu dünyada hem ebed yurdunda… yanlız sonunu anlamadım, Hz Süleymanin hangi duasından bahsetti ,duayı okumadı…
Allah razı olsun, çok teşekkür ederiz güzel düşünceleriniz için.
Şöyle bir video bulunuyor, biz çevirmedik; ama inceleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=AvFlKls4ax8&feature=youtu.be
Bir de bir süre önce Süleyman aleyhisselam’ın duasını konu alan dersini çevirmiştik ona buradan ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=l_lix8Cka9k
Allah sizlerden razı olsun gerçekten bunu içten bir dua olarak ediyorum, Allah ilminizi arttırsın zamanınızı bereketlendirsin inşAllah Kuran’ı Kerim in tüm sürelerinin tefsirini altyazili eklersiniz de bizde tam manasıyla kitabımızı öğrenmiş oluruz