Kuran’la Hidayet Buldum serisinin bu haftaki 14. bölümünde, Yahudi bir ailede büyüyen Louie hidayet öyküsü ve müziğe karşı değişen bakış açısını anlatıyor.
Belgesel hakkında: Fahd al Kandari’nin 2014 yılında başlayıp seri olarak sunumunu yaptığı Kuran’la Hidayet Buldum serisi tanınmış bir çok kişinin hidayet öykülerini konu ediniyor. Seride daha önce gayrimüslim olan insanlar, Kuran ile nasıl tanıştıklarını ve bu tanışma sonrasında İslam’ı nasıl seçtiklerini bizlere anlatıyor.
Yahudi Bir Ailede Büyüyen Louie’nin Kuran ile hidayet buluşundan bir kesit:
Elhamdülillah, ben her gün Kuranı Kerim okuyorum. Kuran benim için her an ona ihtiyaç duyduğum şey! Ben ona bağımlıyım! Kalbimin huzur bulması için ona muhtacım. Elhamdülillah… Önceden ise kendimi iyi hissetmek için müzik çalardım. Ancak müzik çalmayla doğan bu hisler bir yanılsamadır. Ve o Sübhan olan Allahu Teala(c.c.)’yı zikretmekten alıkoyan bir araçtır. Müzik çok çekicidir. Müzik dinlediğinde o seni hemen cezp eder. Ve kolaylıkla kalplere ulaşır. O şeytanın çok güçlü bir silahıdır. Bulunduğumuz bu yerde ilk müziğimi icra etmiştim.
Yaklaşık 18 ya da 19 yaşlarımda olduğumu hatırlıyorum. Ve Müslüman olmadan önce müziğe birkaç sene böyle devam ettim. Burada birçok gösteri yapmıştık ve yine bu mıntıkada meşhur bir grup olmuştuk. Beni buradan ve bu hayat tarzından kurtardığı için Allah Teala’ya hamd ediyorum. İşte bu kulübün hikayesi bu şekilde! Benden bu nasihati alın! Ben o hayatı yaşadım ve o, fitneden başka bir şey değildi! Ve eğer burada daha fazla dursaydım daha fazla fitneyle karşılaşacaktım! Bu yüzden müzik ile İslam arasında bir seçim yapmak durumunda kaldım. Çünkü ikisi birbiriyle uyuşmuyordu.
“Şehadet getirdikten sonra ise her şeye farklı bir pencereden bakmaya başladım…”
İbn Kayyim (Allah ona rahmet etsin) buyurmuş ki: “Kuran sevgisi ve müzik sevgisi bir kulun kalbinde bir araya gelemez.” Elhamdülillah, bu tamamen başka bir dünya! Hayata başka bir gözlükle bakıyorsun. İslam’dan önce dünyevi bir gözlükle bakıyordum. Şehadet getirdikten sonra ise her şeye farklı bir pencereden bakmaya başladım. Kelimenin tam anlamıyla, Allahu Teala kalbimdeki örtüyü kaldırmıştı! Küfür perdesini kalbimden çekti ve her şeye çok farklı bakmaya başladım. Allahu Teala(c.c.) buyuruyor ki: “Allah’ın, göğsünü İslâm’a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir?…” (Zümer/22) Kuşkusuz, Müslüman olduğumdan beri birçok imtihana tabii oldum. Allahu Teala’nın Kuran’ında buyurduğu gibi imtihan ile sınanmadan gerçek manada iman ettiğimizi iddia edemeyiz. Her şey ile imtihan edileceksin! Kendinle, ailenle, her şeyle…
