Kuran’la Hidayet Buldum serisinin bu haftaki bölümünde, futbolcu Ali el-Habsi müslüman olarak gurbette geçen yıllarını anlatıyor. Kendisi sonradan müslüman olan biri değil, belgeselin bu bölümde anne baba hakkının önemine değiniyor ve kendi hayatında Kuran’ın önemini anlatıyor.
Belgesel hakkında: Fahd al Kandari’nin 2014 yılında başlayıp seri olarak sunumunu yaptığı Kuran’la Hidayet Buldum serisi tanınmış bir çok kişinin hidayet öykülerini konu ediniyor. Seride daha önce gayrimüslim olan insanlar, Kuran ile nasıl tanıştıklarını ve bu tanışma sonrasında İslam’ı nasıl seçtiklerini bizlere anlatıyor.
Ali el-Habsi’nin hikayesinden bir kesit:
Başarı, her zaman Alemlerin Rabbi’nden gelir. Bazı zamanlar maçı kazanamayabiliriz, Allahu Teala böyle dilemiştir. Bilakis ben birçok durumlar atlattım ama elhamdülillah bunlardan ders çıkarabildim. Hatırlıyorum da İngiltere Premier Ligi’ndeyken ve Manchester City takımında oynarken birçok hata yapmıştım. Ve aynı sezonda oynarken kulübün ve spor kulübü taraftarlarının tarafından en iyi oyuncu seçildim. Hatalar elbette olur… Ancak “Kişi bu hatalardan nasıl ders çıkarır?” bu önemlidir.
Anne babanın rızasını ve onların dualarını almanın ne kadar önemli olduğunu her vakit hissettim. Zamanımın tümünde! Her dakikasında… Ve attığım her adımımda… Ben anne ve babamın rızasını hissediyorum. Benim için annem, dünyadaki her şeyimdir. Umman’dan ayrıldığım günden bugüne kadar hatta bu görüşmemize kadar, her gün annemle konuştum. 14 seneden beri. Bir gün bile kaçırmadım. Annemle konuşmadığım hiçbir gün yok! Sabahında kalktığım ve ona günaydın deyip duasını almadığım hiçbir gün yok! Ama sonuçta gurbet tek başına olmuyor. Salih arkadaş yalnızca camide kazanılır. Eğer yurt dışındaysan böyle olur. Salih arkadaş ve iyi insan camide kazanılır. Ve gerçekten de kendisiyle candan dost olduğum tüm yakın arkadaşlarım cami arkadaşlarımdır.