Bugün vurgulamak istediğim şey, sizlerin ve benim hazır olmamız gereken, Allah azze ve celle’nin bir çeşit imtihanı. Nedir bu imtihan? İmtihan şu, helal olan, doğru olan, daha çok iş istiyor gibi görünebilir, daha çok bedel ödemeniz gerekir, o kadar da rahat değildir. Ve yanlış olan yol, tamamen açıktır ve son derece çekicidir, süper rahattır ve bedel istemez. İyi olan için, faydalı olan için daha çok bedel ödemek zorundasınız, o size gelmeyecek siz ona gitmelisiniz. Fakat haram olana gelince, ona gitmeniz gerekmez. O size gelir. Tıpkı balıkların geldiği gibi. Onlara gitmeniz gerekmez, onlar size gelirler. Cumartesi günü balıkları onlara açıktan
akın akın geliyordu.
Bazen bir şey yanlış olduğunda Allah sizlerin ve benim kapımı bu imtihan ile çalacak. Hey, senin beni kovalamana gerek yok, peşimde koşmana gerek yok, ben sana gelirim. Balıkların dediği gibi, beni yakalamana gerek yok ben sana gelirim. Kovana atlarım. Bu düşünce çok kuvvetli bir düşünce. Bu imtihan için çok dikkatli olmalıyız. Çünkü, rahatlığın peşinden koşacak insanlar mıyız, rahatlığı arayan, isteklerini kolaylıkla karşılayabilmeyi? Para veya her neyse. İsteklerimiz neyse. Onları elde etmek için helal olan bir yol var ve bu yol belki zor. Ve haram olan bir yol var, inanılmaz rahat ve son derece cezbedici. Ve bu iştah açıyor, biri diyor ki “yapayım gitsin çok daha kolay. Neden işleri kendim için zorlaştırıyorum ki? Neden kendime böyle bir zorluk çıkarıyorum?” Bu, Allah’ın inanmayanları imtihan etme stili değil, bunu kendinize hatırlatın, bu, Allah’ın inanan bir toplumu imtihan etme stili. Bu inanan bir toplumdu. Bunlar onlar.
