EY MAĞRUR! İSLAM SANA MUHTAÇ DEĞİL
Dr. İyad Kunaybi
Esselamu Aleykum ve Rahmetullah,
Kıymetli kardeşlerim, Allah’ın Azze ve Celle dinine hizmet ederken bazen, mahallemizde, iş yerimizde ya da ülkemizde bizden başkasının başaramadığı büyük bir vazifeyi yapıyor duygusuna kapılıyoruz. Bu sebeple de günahlarımızdan ötürü yoldan çıkmayacağımızı, rolümüzü sürdürmekten alıkonulmayacağımızı, bu vazifeyi tamamlamadan ölmeyeceğimizi, çünkü bütün bunların bizi başkalarının hayrından mahrum edeceğini düşünebiliyoruz. Yani insanların bize ihtiyacı olduğunu hissettiğimiz gibi, İslam’ın da bize ihtiyacı olduğunu hissediyoruz.
Eğer bu duygu, bizi mes’uliyet yüklenmeye sevk ediyor ve insanlığın faydası için davetteki rolümüzü terk etmekten ve dünyaya meyletmekten alıkoyuyorsa, bir dereceye kadar övülen, olumlu bir duygudur…
Ama bu duygu bazen tehlikeli olabiliyor! Eğer Allah-u Teâlâ’nın emirlerinde bizi ihmâle ve günahlarımızı küçümsemeye itiyorsa, biz de Allah’ın bizi bundan ötürü kalplerimizi kaydırmakla ya da bizim başında olduğumuz bir hayr kapısını durdurmakla cezalandırmayacağından emin oluyorsak tehlikeli olabilir. Çünkü biz bu şekilde kendimizi, insanlara yarar sağlamada ve hidayete ermelerinde Allah’ın vekiliymiş (!) ve bizim yokluğumuz onlar için bir kayıpmış gibi görüyoruz.
Bu sebeple de ilâhi beyan, Allah Azze ve Celle’nin kimseye ihtiyacı olmadığını, aksine bizlerin Sübhân olanın Dinine yardım etmeye muhtaç olduğumuzu ifade ederek şöyle geliyor : “Eğer yüz çevirecek olursanız, Allah, yerinize başka bir toplum getirir de onlar sizin gibi olmazlar.” (Muhammed 38) Yani sizi giderir ve yerinize sizden daha hayırlı, O’na itaatten yüz çevirmeyecek yeni bir toplum getirir. Bu kadar açık…
Bu ilahi hitap evvel emirde, İslam’ın ilk taşıyıcısı olan sahabeye yönelikti. Ki, onların yokluklarının İslam için bir kayıp olduğu ortada. Buna rağmen Allah Azze ve Celle onlara hitaben : “Eğer yüz çevirecek olursanız, Allah, yerinize başka bir toplum getirir de onlar sizin gibi olmazlar” diyor.
Hatta Allah’a göre beşerin en sevgilisi olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- için Rabbi Azze ve Celle şöyle demişti: “Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, nerdeyse sen onlara birazcık meyledecektin. O takdirde, muhakkak hayatın da, ölümün de azabını sana kat kat tattırırdık. Sonra bize karşı kendin için hiçbir yardımcı bulamazdın” (İsra 74-75)
Hayatımda öyle insanlar tanıdım ki, Allah’ın vazifelerini bitirmeden onların canlarını almayacağını zannediyordum. Ama hepsi de gençken vefat ettiler ve Allah da dini için başkalarını tahsis etti. Ve el-Bâni’nin sahih dediği bir hadiste Nebi’miz –sallallahu aleyhi ve sellem- de şöyle buyuruyor: “Allah, bu dinde kendisine itaatte kullanacağı fidanlar dikmeye devam eder”
Öyleyse kız ve erkek kardeşim… Allah’ın seni kendisine itaat/kulluk yolunda kullanması için dua et çünkü Allah-u Teâlâ’nın kimseye ihtiyacı yoktur, aksine bizler O’na –Sübhâneh- muhtacız : “Ey İnsanlar! Allah’a muhtaç olan sizsiniz, ama O, hiçbir şeye muhtaç değildir ve hamd O’na mahsustur. Dilerse sizi ortadan kaldırır da (yerinize) yeni bir halk getirir. Ve bu Allah için zor da değildir.” (Fâtır 15-17)
İslam sen olsan da, olmasan da gâlip gelecektir. Ve Allah kâfirler istemese de nurunu tamamlayacaktır. Ancak kurtuluşa ermek ve şeref bulmak için Allah’ın Dininin gâlip gelmesine ihtiyacı olan sensin.
“Eğer yüz çevirecek olursanız, Allah, yerinize başka bir toplum getirir de onlar sizin gibi olmazlar”
Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun…
