Bakara Suresi 188. ayet tefsiri
“Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.”
“Batılın diğer bir manası da amaçsızlıktır. Birbirinizin parasını bir amacı olmayan şeylerde yemeyin. Varlıklarınızı boş yere harcayıp israf etmeyin. Bu da aslında toplumdaki yolsuzluğun çok büyük bir kaynağı. Kur’an’da geçen “mutrafiin” yani aşırı zengin kişiler boş şeylere para harcayanlar olarak nitelendirilmiş. Ve bir toplum doygunluk seviyesinin üzerinde para kazanıyorsa yani yaşamsal ihtiyaçları için gerekenden çok daha fazlasını kazanıp bir de fazladan birikimleri varsa, akıl daha fazla nereye para harcayabilirim diye çalışmaya başlar, değil mi. Ve siz de gereksiz, önemsiz şeylere harcama yapmaya başlarsınız. Bu harcamaların başında da eğlence türü şeyler gelir. Kendinizi eğlendirecek şeylere gittikçe daha fazla para harcamaya başlıyorsunuz.
Mesela insanlar pahalı konserlere gidiyorlar ya da işte egzotik tema parklarına gidiyorlar, bunun gibi yerler işte. Veya “Disney World’e gitmek istiyorum” diyenler, ya da “Hollywood’u görmek istiyorum” diyenler, vesaire. Ya da filmlere düşkünsünüzdür, film üstüne film izlersiniz. Ve daha da fazlasını izlemek için para üstüne para ödersiniz. Ve bunları yaptığınızda da “Ne var canım, sadece kendimi eğlendiriyorum.” diye düşünürsünüz. Ama aslında yolsuzluk yaratan koca bir sektörü destekliyorsunuz. Amaçsızlık yaratan bir sektörü. Ve toplumun geri kalanını da amaçsızlaştırıyor. Hakikaten, bu endüstrinin tüketicisi olarak onların bir parçası haline geliyorsunuz. O endüstrinin yoğun bir tüketicisi olarak, diye ekleyeyim. Yani resmen o endüstrinin destekçisi oluyorsunuz. Toplumda sahtecilik, batıl yaratan bir endüstrinin parçası oluyorsunuz.
Genç evlatlarımız örneğin, günde 8, 10, 16 saat boyunca bilgisayar oyununa tamamen gömülüyorlar. O dünyanın içinde kayboluyorlar. Ve biliyorsunuz akıl çılgın bir şey, hele ki bir gencin aklı. Bu tür eğlencelere sürekli daldıklarında, düşünmeye vakti olmayan genç zihinlere dönüşüyorlar.
“رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَاطِلًا ”
“Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın.”
Ağaçlara, göğe bakıp üzerinde düşünüp tefekkür etmiyorlar. Artık bunu yapabilecek durumda değiller çünkü bütün zihinsel kapasitelerini oyunlarda %100 senkronizasyon sağlayabilmek için ya da bir ödül kazanmak için veya sıralamada 1. olabilmek için harcıyorlar. Bütün kapasiteleri buralara gidiyor. İşte burada iki mana bulunuyor. Bir, birbirinizin parasını yolsuzlukla yemeyin ve iki, paranızı müsrifçe harcamayın. Bu ikisi aslında el eleler. Çünkü toplumun yeteri kadar bir kesimi gereksiz harcamalara dalması, bencil oldukları anlamına gelir. Bencildirler. Ve bir toplum bencilleştiğinde, yolsuzluk onların her yanını sarar fakat hiçbiri buna karşı çaba göstermez. Seslerini bile çıkarmazlar. Çünkü çoktan zombilere dönüşmüşlerdir bile.
İşte bu iki konu yakın ilişkilidir. Toplumumuzda siyasi, ekonomik ve sosyal yolsuzlukların korkunç seviyede yer aldığını göreceksiniz. Bunlara haberlerde denk gelebilirsiniz ya da insanlar size gelip şu kampanyayı imzalar mısınız diye sorarlar ya da bir şekilde karşınıza çıkar. Fakat siz, “Ya şimdi piyano çalan kedi videosu izliyorum, ona bir ara bakarım.” dersiniz. Batıla, amaçsızlığa kendinizi o kadar kaptırmışsınız ki, Hakk’ı savunamıyorsunuz. Amaçsızlık yayıldıkça sahtecilik yayılır. Bu ikisi birbirine bağlıdır.”
