GençlinkManevi Gelişim

Müslüman Gençlere Krizlerle Başa Çıkabilmek İçin Stratejiler

Krizlerle Müslümanca Başa Çıkabilmek, Müslüman Gençler İçin Stratejiler

Son günlerde yayınlanan olumsuz haberlerle karşılaştığınız zaman, sanki tüm dünya bir krizin içindeymiş gibi gelir. Bizim ümmetimiz de buna dahil. Son olaylar sonrasında, Avrupa’dan Asya’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya tüm Müslümanların ve Müslüman beldelerindeki sorunları sürekli ekranlarda. Ses kayıtlarından, videolardan, görsellerden yazılı ve sözlü olarak çok fazla olumsuzluk ve provakasyon yayılıyor.

Şüphesiz, bu şekilde kriz ve sıkıntılı zamanlarda çok zamanlarda negatif enerji ve propagandalar hasıl olur. Yaz ayındaki samanın havada uçuşması gibi hikayeler ve bilgiler uçuşur. Bu bilgiler herkesi bir tıkla, bir dokunuşla alkışlanan bir alim, bir gazeteci veya uzman haline getiren teknolojik araçlarla başıboş bir şekilde yayılıyor.

Gençler için, dış etkilerle, içlerinin kıpır kıpır olması veya çarçur edecek bol zamanları olması dolayısıyla gaza gelmek ve heyecanlanmak oldukça kolaydır. Ama soru şu, bunun iyi tarafı nedir? Sadece daha fazla endişe, gevezelik, spekülasyonlar ve artan gerginlik.

Çalkantılı zamanlarda yaşadığımız olaylar gerçek, evet. Fakat iman eden bir gencin tepkisi, Kur’an ve Sünnetten alınmış olmalıdır. Krizlerle başa çıkmanıza yardımcı olacak basit stratejileri öğrenin, ki sakince, silm ile ve olumlu bir şekilde karşılayabilesiniz.

Hazır mısınız?

Allah Subhanehu ve Teala’ya koşun.

Kur’anın ve Sünnetin saf, temiz öğretilerine ve klavuzluğuna tam bir dönüş ile Allah Subhanehu ve Teala’ya dönün. Bu dünya ve onun krizleri geçicidir ve sizin hedefiniz sonsuz ve daha faydalı olan ahiret olmalıdır.

Bir olaydan sonra harekete geçen duygularınız, düşünceleriniz ve davranışlarınız ne olursa olsun, Allah Subhanehu ve Teala’nın rızasına yönlendirilmeli. Sizin tepkileriniz, kalpten gelen bir samimiyetle, tamamen Allah Subhanehu ve Teala’nın rızasına bağlı olmalı, sırf tepki göstermiş olmak için ya da gösteriş yapmak için değil.

“Dünya ve içindekiler lanetlenmiştir; ancak Allah’ın zikri, zikre dahil olan şeyler, alim ve talebe bunun dışındadır.” (Tirmizi)

Allah Subhanehu  ve Teala’ya dönüş için öncelikle ne yapıyorsanız yapın Allah Subhanehu ve Teala’nın varlığının bilincinde olmalısınız. Kur’an okuyun, zikirle daha çok meşgul olun ve Allah Subhanehu ve Teala’nın size rehberlik etmesi için samimi bir şekilde dua edin. Bu bilinçli farkındalık, iç huzuruna yol açacak, işlerinizi kolaylaştıracak, yersiz sıkıntınızı giderecek.

“…Kim Allahdan korkarsa O, kendisine (her) işinde, bir kolaylık verir.” Talak 4

Bir kriz anının strese, acıya ve rahatsızlığa sebep olması kaçınılmaz ancak asla Allah Subhanehu ve Teala’nın rahmetinden ve şefkatinden umudunuzu kesmeyin. Hatırlayın ki O, her şeyi görendir, her şeyi duyandır, her şeyi bilendir.

Ona koşun, tekrar ve tekrar ve tekrar…

Düşüncelerinizi ve ifadelerinizi yavaşlatın.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki:

“Teenni (sabırla ve düşünerek hareket etmek) Allah’tan, acele etmek şeytandandır.” (Es-silsiletul Sahiha, 1795)

Bir durumda eğer sakince cevap vermek ya da kaba saba cevap vermek arasında tercih yapabiliyorsanız düşüncelerinizi susturmayı tercih edin ve düşünüp taşının.

Biraz düşünmeye kafa yorun, değer mi? Ya da bu işi halletmenin daha iyi bir yolu var mı?

Şeytanın vesveselerinden uzak durun, çünkü o sizi saptıracaktır. Nefsinizin hevesinden de sakının çünkü o sizi tartışmalarla ve kavgalarla elde edilmiş basit zaferlerle sizi mahvedebilir.

Lokman aleyhisselamın oğluna vasiyetini hatırlayın: “Yürüyüşünde orta bir yol tut, sesinden de (yüksek perdeleri) eksilt. Çünkü, seslerin en çirkin olanı gerçekten eşeklerin sesidir.” (Lokman 19)

Ayrıca oğluna şunu da tavsiye etti: “…ve iyiliği emret, kötülükten de men et.” (Lokman 17), tabi bu ihtiyatlı ve hikmetli bir şekilde yapılmalı.

Duygusal olarak da akıllı olun.

Görgülü ve ihtiyatlı bir şekilde sadece Allah Subhanehu ve Teala’nın rızası için tepki gösterin. Affetmeyi ve özür dilemeyi öğrenin. Diğerlerine karşı öfkenizi bastırmak ve merhamet göstermek için bahaneler oluşturun.

“Ve (salih ameller işleyerek) Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği göklerle yer(kadar) olan Cennete koşuşun! (Ki orası,) takva sahipleri için hazırlanmıştır. Onlar ki, bollukta ve darlıkta (mallarını Allah yolunda) sarf ederler, (kızdıkları zaman) öfkelerini yenerler ve insanları affederler. Allah ise, iyilik yapanları sever.” (Al-i İmran 133-134)

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki:

“Güçlü kişi fiziksel olarak üstünlük sağlayan kişi değildir, gerçek güçlü kişi öfkesini kontrol edebilen kişidir.” (Tirmizi)

Aşırı tepki göstermenin getirdiği patlama ve sinire hakim olun. Bunun yerine, enerjinizi ve duygularınızı yakışır bir davranışa ve doğru bir davaya yönlendirin.

Gerçekleri teyit edin ve söylentilerden uzak durun.

Söylentilerin kötü etkilerini sahabe döneminde görebiliriz. Klasik örnek olarak Hz. Aişe radıyallahu anha hakkında zina işlediğine dair uydurulan yalanı verebiliriz. Sosyal medyanın gelmesiyle hem çok şaşırtıcı hem de çok rahatsız edici bir şekilde ne kadar yanlış bilgi varsa hepsi bir anda bir araya gelebiliyor ve tüm dünyaya bir virüs gibi yayılabiliyor. Bu viral ağı desteklerken dikkatli olun.

Bir hikayenin arkasındaki gerçeği bulmak ve kanıtlamak için elinizden ne geliyorsa yapın, kanıtlanabilsin veya kanıtlanamasın. Gıybetten ve kanıtlanmamış herhangi bir haberi yaymaktan sakının. Çarçabuk gönder, beğen veya paylaşa tıklamayın. Kaynağın gerçekliğini veya onda bir bozulma olup olmadığını teyit edemiyorsanız bu bilginin yayılmasının bir parçası olmaktan sakının.

Delillerle gerçekleri arayın, tıpkı Kur’an’da da belirtildiği gibi.

Ey iman edenler! Eğer fasık (yalancı, günahkar) bir kimse size bir haber getirirse, önce (onun doğruluğunu) iyice araştırın ki bilmeyerek bir topluluğa sataşırsınız da (bu hareketiniz doğru olmadığından) yaptığınıza pişman olan kimseler olursunuz. (Hucurat 6)

Bir hadis rivayetinde denir ki : “Kişiye her duyduğunu söylemesi yalan olarak yeter.” (Müslim)

Bu dünya geçicidir. Zamanınızı kıymetli amellere harcayın, değersiz şeylere değil. Bu krizler gelir ve giderler, fakat sizin buna yanıtınız –duygularınız, davranışlarınız, hareketleriniz- önemlidir. Bu krizleri kriz halinden alın İslam’ı tanıtacak şekilde dönüştürün. Örnek olun ve Kur’an’ın ve Sünnetin saf öğretilerine göre yaşayın.

Hatırlayın ve bu dört stratejiyi uygulayın, ve inşaAllah Ümmetimizdeki krizlerle başa çıkmada bir profesyonel olun.

Amina Edota / Islamic Online University
Çeviri: gencmuslumanlar.com

Benze Yazılar

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu