Vaktimizi Heba Eden Bir Bağımlılık; Diziler
Esselamu Aleykum,
Toplumlar insanlardan oluşur ve bir toplumun geleceğine yön veren en önemli unsur o toplumun gençliğidir. Çünkü şu anki toplumun gençliği yeni nesilleri yetiştirip geleceğin toplumunu oluşturacaktır. Gençlik; insanın en aktif, verimli ve hareketli olduğu dönemdir. İnsanlar bu dönemde kendilerini tanır ve hayatlarına yön verirler. Eğer bir toplumun gençliğini istediğiniz şekilde yönlendirebilirseniz artık o topluma hakimsiniz demektir.
İslam’da da gençliğin önemi fazlasıyla büyüktür. Eğer Rasulullah sallallahu aleyhi vessellemin hayatına bakarsınız etrafında yaşlılardan çok genç kesimin olduğunu görürsünüz. İlk iman edip bu davayı göğüsleyen, gençler olmuştur. Şu anda da ümmetimizin çoğunluğunu gençliğimiz oluşturuyor. Bir toplumu yönlendirenin gençlik olduğundan yazının başında bahsettiğimiz gibi ümmetimize yön verecek olan kişiler de gençlerimizdir.
Çağdaş cahiliye diyebileceğimiz bu dönemde de, bu yüzden genç kesimimiz hedef alınıyor. Başıboşluk ve ahlaksızlık bilimsel bir elbise giydirilerek bize şirin gösteriliyor, bunların yaygınlaştırılması için her türlü iletişim aracı seferber ediliyor.
Yıllardır yavaş yavaş televizyonla, internetle, ahlaksız müzik ve kliplerle, dizilerle, filmlerle, programlarla ahlak anlayışımız değiştiriliyor, toplum olarak ahlaki çöküntüye doğru yol alıyoruz. Belki 5-10 yıl öncesinde televizyonda gördüğümüz bir sahne o kanalı değiştirmemize sebep olacakken, şimdi çok normalmiş gibi izliyoruz. Zina, alkol, çıplaklık o kadar içimize işledi ki; işin kötü yanı, hepsi artık gözümüze çok normal geliyor. Ve en önemlisi de hayatımızın en verimli zamanı olan gençlik zamanımızdan çalınıyor.
İnternet dizilerinin de artmasıyla en büyük sorunlarımızdan biri oldu ‘diziler’. Boş vakitlerde en çok yapılan şeylerden biri dizi izlemek oluyor. İslam’ın değerlerini yozlaştıran dizileri saatlerce evlerimizde izliyor, izlettiriyoruz. Yerli dizilerimizde hat safhada olan ahlaksızlık yetmiyormuş gibi özellikle son yıllarda hayatımıza bir de “yabancı diziler” girdi. Eşcinsellik, ensest ilişkiler, şiddet, çıplaklık, uyuşturucu, gıybet, zina ve daha sayabileceğimiz birçok ahlaksızlık normalize edilerek dizi adı altında gözümüze sokulup, özendiriliyor.
Gençlerimizi aile hayatından uzaklaştırıp; hayatta bir amacı olmayan, tek amacı daha güzel görünmek, yemek ve cinsellikten ibaret olan, düşünmeyen insan dışı bir yaşama ve hayvanlar alemine kaymaya doğru sürüklüyorlar adeta. Aile hayatının yok olması demek, yuvaları olmayan, başıboş çocuklar demek ve sonuç olarak da; boş, düşünemeyen, kolayca yönlendirilebilen nesillerden oluşan bir toplum demek. Peki biz Müslüman gençler olarak bu durumda nasıl bir tavır sergilemeliyiz?
1) Faydasız olan her şeyden yüz çevirmek
Kuran’da Rabbimiz Mü’min kullarından bahsederken “Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.(Müminun/23)” diyor. Rasulullah sallallahu aleyhi vessellem bir hadisinde “Bir kişinin Müslümanlığının güzelliği kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi ile belli olur.” diyor. Evet, o müminler boş ve anlamsız uğraşlara alet olmaz, şahsiyetli bir tavır sergilerler, kötü fiillerin işlendiği ortamlara çekilmeye çalışılması karşısında direnmeyi şiar bilirler. O halde hayatımızdan yararımıza olmayan her alışkanlığı çıkartmamız gerekiyor. Eğer Müslüman isek bağımlılık yapan ve bize zarardan başka hiçbir şey kazandırmayan bu zaman israfı dizilerin, programların -adı her ne olursa olsun- bizi yönlendirmesine izin vermemeli, kesinlikle izlememeliyiz.
2) Boş vakit nimetinin değerlendirilmesi
Zaman israfından şiddetle sakınmalıyız. Rasulullah sallallahu aleyhi vessellem “İnsanların çoğunun aldandığı iki nimet vardır. Bunlar; sağlık ve boş vakittir.” diyerek bizi uyardığı şeylerden biri de boş vakittir. Ayrıca vakit Rabbimizden bir nimettir ve bizi bu nimetinden de sorguya çekecektir. O zaman ahirette aldananlardan olmamak için bu dünyada “Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar. (İnşirah 7-8)” ayetini kendimize amaç edinmeli, tüm gündemimize İslam’ı, Allah’ın kitabını, Rasulullah sallallahu aleyhi vessellemin ilkelerini hakim kılmalıyız ve bolca dua ile Rabbimizden yardım istemeliyiz. Tek bir anımızı bile faydasız şeylerle geçirmemeye özen göstermeliyiz. Boş vaktimizi; zamanımızı çalan ve bizi Allah’tan uzaklaştıran şeyler yerine; eksik ve zayıf yönlerimizi belirleyerek kendimizi geliştirmekle, salih amellerle geçirmeliyiz. Biz kendi gündemimizi belirlemezsek, birileri bizi yönlendirmeye ve bizim gündemimizi belirlemeye başlayacaktır. Bir Müslüman olarak bizi yönlendirmelerine verdiğimiz iznin hesabını Rabbimize verebilir miyiz düşünmeliyiz.
“Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!” (Neml/19)
Rabbim hepimizin yardımcısı olsun. Dinimizi hayatımızda uygulamaya yardımcı olacak ve bizi Allah’a yakınlaştıracak tavsiyeler için şu üç yazımıza göz atabilirsiniz.
Çok faydalı bir yazı olmuş. Ancak yukarıda belirtilen ayet mü’minun 23 değil. Mü’minun suresi 3. Ayet-i kerime.