Annelik – Fatıma Neşe Tuna

 “Çağımızda Meryem Olmak” adlı programda Fatıma Neşe Tuna hanımın yapmış olduğu konuşma…

GENÇ KIZLARLA HASBİHAL (Annelik)

Sevgili Gençler,

Hayatınızın en önemli noktasındasınız. Hepinizin geleceğe dair idealleri var. Kiminiz başarısına, kiminiz karakterine, kiminiz çevresinin isteğine uygun seçimler yapacaksınız. Bazılarınız yapmış ve devam ediyor. Seçtiğiniz bölümlerin hemen hemen hepsinde erkekler var ve siz okul ve iş hayatınızda onlarla yarışacaksınız.(!)

Ben bugün size erkeklerin asla sizle yarışamayacağı bir başarıdan, bir meslekten söz etmek istiyorum.

Fıtratınıza çok uygun.
Allah’ın size verdiği, tüm yetenekleri, duyguları aktif olarak kullanabileceğiniz tek meslek. Hem zor, hem zevkli. Hem sorumluluğu çok ağır, hem mükâfatı çok büyük.

ANNELİKten bahsettiğimi herhalde anlamışsınızdır.

Fıtratından yavaş yavaş uzaklaşarak bu inanılmaz güzellikteki duygudan kendilerini mahrum eden genç nesle seslenmek istiyorum.

Gerek okuma ve çalışma veya maddi- manevi zorluklar ve rahatlık düşüncesiyle annelikten korkan, kaçan veya duygularını bastırarak bir-iki taneyle yetinen yeni nesle anneliği anlatmak ve sevdirmek istiyorum.

Ancak yaşayanların bilebileceği ve her çocukta daha fazla artan, güzelleşen bu duyguyu kelimeler anlatmaya yetmez.

Ben yedi çocuk sahibi bir anne olarak itiraf etmeliyim ki, dünyada bebeğimi kucağıma almak kadar beni mutlu eden başka bir şey olmadı.

Çocuksuzlukla imtihan edilen kardeşlerimi rencide etmek değil amacım. Veya bir takım sebeplerle evlenemeyen kardeşlerimi. Sabırlarının karşılığının ahirette çok büyük olacağını ümit ediyoruz. Bu durumda olup, bütün ümmetin çocuklarına sahip çıkarak yetişmelerine katkıda bulunan kardeşlerimize Allahtan bol ecirler diliyorum.

Evet sevgili kızlar, gençlerimiz, yarınlarımız!

Size “annelik” bayrağını teslim ederken, gelecek nesilleri size emanet ederken bu görevin kutsallığını, önemini iyice bilmenizi isterim.

Sağlam bir evliliğin, iyi eşlerin, gözaydınlığı çocukların tohumu önce zihinlerinizde atılmalı.

Daha şimdiden, “çalışacağım, çocuğa bakamam, bir çocuk yeter” diye öldürmeye başladığınız duygularınızla, niyetlerinizle, dualarınızla şekillenecek geleceğiniz. Para uğruna, kariyer uğruna kendinizi ve ümmeti bu en güzel nimetten mahrum edebileceksiniz.

Kendinizi bugünden gerek fikir, gerek fiziksel güç, gerekse beceri anlamında iyi bir eş, iyi bir anne olmaya hazırlayın.

Sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerden meydana gelir. Dağınık aileler, sevgisiz, ilgisiz, kardeşsiz, anneanne, babaanne ve dedelerden, amca, hala, teyze ve dayılardan uzak ve mahrum büyüyen çocuklar, maalesef ümit vadetmiyor. Bunlar ileride daha çok sorunlu çocuklar olarak karşımıza çıkıyor.

Bizler kadınlar olarak topluma, ümmete en çok güzel nesiller yetiştirerek faydalı olabiliriz. Aynı zamanda bu çabalarımız ahirette salih amel olarak karşımıza çıkacaktır.

Çocuklarımızı Allah’a adayalım. Ve onları en güzel bir şekilde yetiştirmek için çabalayalım. Yetiştirdiğimiz çocuk sayısınca cennet serilecektir ayaklarımızın altına.

Eşimizin, çocuklarımızın hizmetinden kaçarken, kimlerin kölesi olabileceğimizi aklımızdan çıkarmayalım.

Çalışmak, para kazanmak, rahat gezip-tozabilmek, iletişim araçlarıyla vakit geçirebilmek uğruna çocuklarımızı yabancılara, televizyon ve bilgisayara, telefonlara, sokaklara teslim etmeyelim.

Evlerimiz, sabah herkesin başka yerlere dağılıp akşam yorgun argın döndüğü bir otel olmasın.

Eşlerimiz, çocuklarımız, sabah seve seve kahvaltı hazırlayarak güleryüzle, dualarla işe, okula yol eden; dönüşte sevgi katarak pişirdiği yemekleri ikram edecek, özlemle yollarını bekleyen bir annenin ve yuvanın eksikliğini-sıcaklığını aramasın.

Başkalarının sözlerine, yaptıklarına bakmadan Allah’ın razı olacağı bir hayatı yaşayalım.

Yerimizi, savaş alanımızı terk etmeyelim. Taşları yerinden oynatmayalım. Hele hele yerlerini hiç değiştirmeyelim.

Her şey Allah’ın koyduğu yerde güzeldir.

Son söz olarak şunu söylemek istiyorum.
Ben erkek olsaydım herhalde anneleri, anneliği çok kıskanırdım.

Bakın bir bayan şair bu duyguyu tersinden şöyle dillendiriyor.

ANNECE
Şairleri kıskanmadım asla
Söz ülkesinin sultanları
Arifleri kıskanmadım asla
Gönül ülkesinin sultanları
Filozofları kıskanmadım asla
Akıl ülkesinin hükümdarları.
Sadece Peygamber’leri kıskanmıştım,
Anne olmadan önce.
 (Fatıma Rakiin)

Hepinize gözaydınlığı eşler ve çocuklar duasıyla.
“Rabbena Heblena min ezvacina ve zürriyetina gurrate a’yunin. Vec’alna lil muttakine imama. (Furkan, 74)

Fatıma Neşe Tuna