✨ Ramazan yazıları, videoları, dersleri, etkinlikleri için Ramazan dosyamızı inceleyin.

Ramazan Dosyası
İslam Dünyası

Kâbe Hakkında Az Bilinen 10 Gerçek

Kâbe bilindiği üzere müslümanların en kutsal mekânıdır. Mekkededeki  Mescid-i Harâm’ın ortasında bulunmaktadır ve dünyanın her yerinde, tüm müslümanlar namaz kılarken ”kıbleye yönelmek” olarak da  bilindiği şekliyle Kabe’ye doğru dönmek zorundadırlar. Kâbe hakkında pek bilinmeyen on gerçek şöyledir:

1. Kâbe birkaç defa yeniden inşa edilmiştir.

Birkaç kez sel baskını gibi doğal felaketlerden zarar gören Kâbe, birtakım saldırılara da maruz kalmıştır. Sonuç olarak birkaç kez zarar görmüş ve onarılmıştır. Birçok tarihçi Kâbe’nin yaklaşık on iki kez yeniden inşa edildiğini iddia etmektedir. En son onarım, felaketlere karşı güçlendirmek için 1996 yılında o zamanın son teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilmiştir.


(Onarım sırasında Kâbe,1996)


(Hatem’in onarımı,1996)

Hz.Adem, Hz.İbrahim, Hz.İsmail ve Hz.Muhammed (sav) kendi zamanlarında Kâbe’nin inşalarına, onarımlarına katılmışlardır.

2. Kisve’nin rengi değişmiştir.

Kisve, Kâbe’yi saran siyah örtüdür. Fakat sanıldığının aksine her zaman günümüzde olduğu gibi siyah renkte değildi.


(Eski bir Kisve örtüsü)

Kâbe’yi siyah örtüyle örtme geleneği, Cürhüm kabilesinin idaresi sırasında başlamıştır. Daha sonra Peygamber efendimiz Hz Muhammed(sav) Kâbe’yi beyaz bir Yemen kumaşıyla kaplamıştır. Kırmızı, yeşil ve beyaz farklı halifeler tarafından kullanılan renklerden bazıları olmakla birlikte son olarak Abbasiler, Kisve’nin renginin bu kadar sık değiştirilmesine son vermiş ve siyah rengi üzerinde karar kılmışlardır. Bu, o zamandan beri kullanılan tek renktir.

3.Kâbe’nin şekli değiştirilmiştir.

Kâbe başlangıçta Hz İbrahim tarafından atılan temele göre “D” şeklindeydi. İslam öncesinde Kureyş, finansal yetersizlikler yüzünden tüm yapıyı yeniden inşa edemediği için kâbe  küp şeklini almıştır. Dışarıda kalan alan şimdi “Hatim” olarak adlandırılır ve küçük bir duvar ile örülüdür.

4.Kâbe’nin birden fazla kapısı vardı.

Kâbe’nin başlangıçta biri giriş ve diğeri çıkış olmak üzere iki kapısı, duvarlarından birinde de bir penceresi vardı. Günümüzde Kâbe’nin yalnızca bir kapısı vardır ve hiç penceresi yoktur fakat çatıya erişim için kullanılan bir iç kapısı bulunmaktadır.

5.Kâbe’nin içinde ne var?

Kâbe iç taraftan, aralarında fenerler asılı olan üç sütunla desteklenmektedir. Sütunların arasında parfümler için küçük bir masa bulunmaktadır. Bununla beraber duvarlarda bu yapıda onarım ve yenileme yapmış hükümdarlar anısına levhalar asılıdır. Kur’an ayetleri ile işlemeli yeşil bir bez ise duvarlarının üst kısmını kaplamaktadır. Ayrıca sağ taraftaki duvarda çatıya erişimi sağlayan bir merdivene açılan “Bab At-Taubah” adında altın bir kapı vardır.

6.Hacerü’l-Esved taşı kırılmıştır.

Başlangıçta tek bir büyük taş olan  Hacerü’l-Esved, günümüzde farklı büyüklüklerdeki yaklaşık sekiz parça halinde gümüş bir çerçevenin içerisinde bulunur. Bu hasara ise sel, sayısız kuşatma ve hırsızlık da dahil olmak üzere birçok talihsiz olay sebebiyet vermiştir. İlk gümüş çerçeve ise Abdullah bin Zubair tarafından yapılmıştır.

7.Kâbe’nin muhafızı her zaman Al-Sheibi ailesiydi.


İslam öncesi zamanlardan beri Kâbe’nin anahtarını aynı aile muhafaza etmektedir. Son 15 yüzyıldır bundan aynı aile sorumludur ve her seferinde ailenin en yaşlı üyesi tarafından devralınır.

8.Yılda iki kez Kâbe’yi temizleme töreni düzenlenmektedir.

Şaban ve Zilkade aylarında  Al-Sheibi ailesi tarafından bir temizlik töreni düzenlenir. Zemzem suyu, Taif gül suyu ve pahalı Ud yağından oluşan özel bir temizlik karışımı hazırlanır ve bu tören için Mekke’nin yöneticisi birkaç devlet adamı davet eder.

9.Bir zamanlar Kâbe’nin kapıları herkese açıktı.

Başlangıçta Kâbe girip içeride namaz kılmak isteyen herkese açıktı. İçeriye girmek isteyen hacı sayısı arttıkça bu herkes için mümkün olmamaya başladı ve şimdilerde yalnızca ara sıra özel misafirler için açılmaktadır.


10. K
âbe’nin etrafındaki tavaf asla durmaz.


Kâbe hakkında en ilginç gerçeklerden biri etrafındaki tavafın cemaat namazı vakitleri dışında asla durmamasıdır. Sel olayları esnasında dahi insanlar yüzerek tavafı gerçekleştirmiştir.

Kaynak: Ilmfeed.com
Çeviri: gencmuslumanlar.com

Benze Yazılar

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu